Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde yer alan Türkçe Öğretim Ünitesi (TÖBİR), Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın …
Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü bünyesinde yer alan Türkçe Öğretim Ünitesi (TÖBİR), Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın yeni periyot için belirlediği milletlerarasılaşma stratejisi kapsamında yabancı asıllı öğrencilere hem Türkçe öğretiyor hem de Türk kültürünü tanıtıyor.
TÖBİR’in; memleketler arası öğrencilere süratli, akıcı ve kalıcı Türkçe öğretmeyi hedeflediğini söyleyen Türk Dünyası Araştırma Ensititüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Atıf Akgün, “Birimimiz, Türkçeyi anlamaya, konuşmaya, okumaya ve yazmaya muhtaçlık duyan herkese ve her yere ulaşmak; öğrencilerine toplumsal bağlantı, eğitim, iş, turizm ve öbür muhtaçlıklarını karşılayacak seviyede Türkçe yeterlilik kazandırmayı misyon ediniyor. Öğrencilere isteklerine nazaran, her yerden katılabilecekleri çevrim içi ya da yüz yüze eğitim alma imkânı sunuyor. Şimdiye kadar dünyanın birçok yerinden binlerce beşere Türkçe öğretmenin gururunu yaşayan Ege TÖBİR ailesi yeni beşerlerle tanışma, onların da kalplerine dokunma ve onlara üç kıtada konuşulan Türkçe ile irtibat kurma yeteneği kazandırmanın heyecanını duymaya devam ediyor” diye konuştu.
“Öğrenci profilimiz Türk Dünyası eksenli olmaktan çıktı”
TÖBİR’in öğrenci portföyünü genişletmek ve çeşitlendirmek istediklerini söyleyen Doç. Dr. Akgün, “Öğrenci profilimiz Türk Dünyası eksenli olmaktan çıkıp, dünya ölçeğine gerçek genişledi ve genişlemeye devam ediyor. Son yıllarda öğrenci yelpazesi Türkiye’nin de Orta Doğu, Afrika ve Balkanlar açılımıyla birlikte daha da renklendi. Bu sistem ile öğrenci sayımızı daha da artırmaya çalışıyoruz. Öğrencilerin Türk lisanını bizde öğrenmeleri demek, birebir vakitte Türkiye’yi ve Türk kültürünü de öğrenmeleri demek oluyor. Biz öğrencilerimizin ülkelerine döndüklerinde Türkiye’nin ve Türk kültürünün istekli birer elçileri olmaları için onların gönüllerine de dokunmaya çabalıyoruz. Lisan eğitiminin yanında; aktiviteler, müsabakalar ve programlar da düzenleyerek, öğrencilere klasik eğitim anlayışının dışında bir eğitim anlayışı ile yaklaşıyoruz” dedi.
“Amacımız uygulama ve teoriyi harmanlamak”
Dijitalleşmenin eğitime katkılarından faydalanarak hibrit bir model ile öğrenci sayısını artırmak istediklerine dikkat çeken Doç. Dr. Akgün, “Hem çevrim içi, hem de yüz yüze eğitim vereceğimiz bir model ile üniversitemize daha fazla öğrenci kazandırmak ve Türkiye’yi sevdirmek istiyoruz. Zira Türk Dünyasının yanı sıra; Afrika, Orta Doğu ve Balkan ülkelerinden de beyin göçü noktasında bir cazibe merkeziyiz” dedi. Akgün, “Biz, salgın başladığında çevrimiçi eğitime süratlice entegre olarak öğrencilerimizle sanal ortamda kesinti olmaksızın buluştuk. Yurtdışı öğrencilerimizin ülkemize ahenk sürecinde karşılanmalarından yerleşmelerine kadar yanlarında özveriyle bulunan öğretim vazifelisi takımına sahibiz. Lisan eğitimi sırasında seyahatler düzenleyerek, Türkçe’yi doğal ortamında ve Türk kültürü ögeleriyle bezeyerek öğretmeye çalışıyoruz. Akademik bir iklimde öğrettiğimiz Türkçe ile öğrencilerimiz lisans programlarına hazırlanırken Enstitümüz bünyesindeki türlü lisansüstü anabilim kısımlarında kıymetli akademik çalışmalar yürütülmektedir. Yeni bir yapılanma ile ‘Yabancılara Türkçe Öğretimi’nin mevcut lisansüstü programlarımız arasında yer almasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Böylece yabancılara Türkçe öğretimi konusunda teori ve pratiği harmanlayan bir merkez olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Karamanoğlu Mehmet Bey’i Anma ve TÖMER’ler Ortası Türkçe Konuşma Yarışması”nda 4 kere derece aldıklarını söz eden Doç. Dr. Akgün, “Kurum olarak edindiğimiz derece muvaffakiyetlerinin yanı sıra; pandemiden evvelki son müsabakada 1’inci olarak, pandemi sonrasında düzenlenecek birinci yarışa mesken sahipliği yapmaya hak kazandık” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
