Yazar Merve Gülcemal: Kıssa anlatırken çocuk dilini kullanmalıyız

12. Kocaeli Kitap Fuarı, Kocaeli Kongre Merkezi’nde birbirinden değerli müellifleri okurlarıyla buluşturuyor. Akçakoca Salonu’nda “Niçin Çocuğuma Masal Anlatmalıyım” isimli söyleşide konuşan müellif Merve Gülcemal, çocuklara kıssa anlatırken, çocuk lisanını kullanabilmenin, çocuk üzere düşünebilmenin değerli olduğunu anlattı.

HADİS-İ ŞERİF: ÇOĞUĞU OLAN ONUNLA ÇOCUKLAŞSIN

Çocuklara dini öğretmeyi çok önemsediği söyleyerek konuşmasına başlayan Gülcemal, bu hususta herkesin eksikleri, yanılgıları ve fazlalıklarının olduğunu fark ettiğini lisana getirdi. Çocuklara kıssa anlatırken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunun üzerinde duran Gülcemal, “Çocuklara bir kıssa yahut öykü anlatırken çocuğun o bilgi ile ne yapacağını düşünmüyoruz. Nasıl baş edeceğini aklımıza getirmiyoruz. Kendi içerisinde çocuk onu nasıl yorumlayacak bilmiyoruz. Halbuki Hz. Peygamber Hadis-i Şerif’inde, ‘Çocuğu olan onunla çocuklaşsın’ diyor. Çocuklaşmak demek, hoplamak, çocuğu omuzlarına almanın da ötesinde daha derin düşünmemiz demek. Yani çocuk lisanını kullanabilmek, çocukça aktarabilmek ve çocukça düşünebilmek demek.” dedi.

ÇOCUKLARA DİNİ BASAMAK BASAMAK ANLATIN

Evvelce dinin çocuklara tam manasıyla anlatılması gerektiğini düşündüğünü ama bunun hakikat olmadığını anladığını tabir eden Gülcemal, “İslam tedrici bir dindir. Basamak basamak ilerlemiştir. Kur’an-ı Kerim peyderpey gelmiştir. İslam bu türlü ilerledi. Bunları düşündüğümüzde Hz. Peygamber’imizin ve Hz. Yusuf’un hayatını nasıl anlatmam gerektiğini, hangi yolu izlemem gerektiğini biliyorum aslında. Biz âlâ niyetimizden her şeyi anlatalım, her şeyi öğretelim de kusura düşmesin kanısıyla yanlış bir yol takip ediyoruz. Hz. Peygamber bir öteki Hadis-i Şerif’inde, ’Herkese akıl derecesinde davranınız’ diyor. Bunu unutmamamız gerekiyor.” biçiminde konuştu.

“KUR’AN-I KERİM’İN MUHATABI YETİŞKİN AKLIDIR”

Çocuğa kıssa anlatılırken, çocuğun aklında olmayanın aklına sokulmaması konusunda çok dikkatli olunmasını aktaran Gülcemal, kıssanın hangi bildirisi verdiği noktasının çok değerli olduğunu söyledi. Gülcemal, “Bana bazen, ‘Merve Hanım, Kur’an-ı Kerim’de gelmiş. Kur’an-ı Kerim’de geldiyse olağan ki kıssanın bütününü anlatacağım.’ diyorlar. Pekala Kur’an-ı Kerim’in en temel muhatabı mükelleftir. Mükellef, buluğ çağına girmiş, doğruyu yanlışı ayırt edebilecek kişidir. Çocuk da Kur’an-ı Kerim okur natürel ki ancak gerçek muhatap yetişkin aklıdır. O yüzden çocuğa anladığı kadarını vermemiz gerekiyor.” tabirlerini kullandı.

“ÇOCUKLARIN NE İZLEDİĞİNE DİKKAT ETMELİYİZ”

Gülcemal, çocukların ne izlediği ve ne okuduğu konusunda ebeveynlerin çok dikkatli olması gerektiğini lisana getirdi. Kitle irtibat araçlarının hislere hitap ettiğini söyleyen Gülcemal, “Televizyonlardaki dizilerde daima entrika kelam konusu. Çocukların ne izlediğine dikkat etmemiz gerekiyor. Zira toplumlar bu şekilde yozlaşıyor. Kıssalar, müzikler, diziler, sinemalar duyguya hitap ediyor. Asla kabul etmeyeceğiniz kimlikleri, kişilikleri, hal ve davranışları toplumsal medyada görerek kabul etmeye, muhabbet beslemeye başlıyoruz. O yüzden karşımızdaki tehlikenin idrakinde olmalıyız. Tıpkı şekilde kitap seçerken de çok dikkatli olmalıyız. Onu kapının gerisinde ne ile baş başa bıraktığımızı bilmeliyiz” dedi.