Türk Eğitim-Sen, ülkedeki ücretli öğretmen sayısını
belirlemek için 81 ilin valiliğiyle bir çalışma yaptı. Alınan sonuçlara göre, ülkedeki
ücretli öğretmen sayısı ilk defa 85 bin 513’e yükseldi. Eğitim fakültesi mezunu
140 bin öğretmen atama beklerken, 2 yıllık meslek yüksekokulu mezunlarının
asgari ücretin altı parayla ilkokullarda bile derse girdiği raporlandı.
ÖĞRETMENLER HARİÇ
HERKES DERS VERİYOR
Ücretli öğretmen rekoru 25 bin 469 kişiyle İstanbul’da
bulunuyor. İstanbul’u sırasıyla Ankara ve Bursa’nın takip ettiği ücretli
öğretmen sayısında Şanlıurfa dördüncü sırada yer alıyor.
Şanlıurfa’da bulunan 3 bin 217 ücretli öğretmenin bin 704’ü
eğitim fakültesi mezunu, bin 290’ı ise herhangi bir lisans mezunu durumunda.
223 kişi 2 yıllık üniversite mezunu olmasına rağmen matematik, fizik, kimya,
ingilizce dahil branş derslerine giriyor.
“EĞİTİMDE TASARRUF
OLMAZ”
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, dikkat çeken
raporla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Araştırmamızdan da görüleceği üzere bugün ülkemizde 86 bine
yakın ücretli öğretmen çalıştırılıyor olması adeta öğretmen açığının ücretli
öğretmenler eliyle giderilmeye çalışıldığına işarettir.
Gelinen noktada yapılması gereken; 2022 yılında en az
ücretli öğretmen sayısı kadar öğretmen ataması yapılmasıdır. Valiliklerin
beyanına göre norm açığının 120 bine, ücretli öğretmen sayısının 86 bine
yaklaştığı bu zamanda yapılan 15 bin atama ile sorun çözülemeyecektir. Hele ki,
eğitim fakültesi mezunu olmayan, hatta yüksek okul mezunu ücretli öğretmenlerle
eğitim hizmeti vermek yeni sorunlara neden olmak demektir.”
Eğitimde tasarruf olmayacağını belirten Geylan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Eğitimin asli unsuru ve taşıyıcı kolunu da öğretmendir.
Sınıfta öğretmeniniz yoksa eğitime yapacağınız diğer yatırımların pek bir
anlamı kalmayacaktır. Dolayısıyla eğitime yapılacak öncelikli yatırım ve
alınacak öncelikli tedbir, öğretmen açığını gidermek olmalıdır.
Öte yandan neredeyse asal öğretmen istihdam modeli haline
gelmiş olan ücretli öğretmenlerimizin aldıkları ücretler de kabul edilebilir
değildir. Bu arkadaşlarımızın tamamı, asgari ücretin dahi yarısı kadar bir
aylıkla görev yapmaktadırlar. Bu durum, öğretmenlik hizmetinin haysiyetiyle de
bağdaşır bir tablo değildir. Bu emek sömürüsü sonlandırılmalı, tüm
öğretmenlerimiz, mesleğin saygınlığına ve insan haysiyetine yakışır ücretleler
çalıştırılmalıdır. Ayrıca bir uzmanlık mesleği olan öğretmenliğin “ücretli”
unvanıyla anılması da doğru değildir”.