Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) ‘soğuk alerjisi’ konusunda uyardı. Havaların soğumasıyla birlikte cildiniz kabarıyor …
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) ‘soğuk alerjisi’ konusunda uyardı. Havaların soğumasıyla birlikte cildiniz kabarıyor, kaşınıyor hatta şişiyorsa soğuk alerjiniz olabilir. AİD Lideri Prof. Dr. Dilşad Mungan “Ülkemizde soğuk günlerin yaşandığı bu günlerde soğuk alerjisi, ciltte görülen kızarıklık, uyuşma üzere kolay sıkıntıların yanı sıra; ani bayılma, şoka girme, nefes alma zahmeti üzere önemli sorunlara dahi yol açabilir” dedi.
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, alerjiye bağlı rahatsızlıkların kış mevsiminde kendisini daha çabuk gösterdiğini ve alerjik hassaslığı yüksek olanların bu periyotta ihtimamlı olmaları gerektiğine dikkat çekerek uyardı.
Soğuk havaların kapımızı çalmasıyla birlikte halk arasında “soğuk alerjisi” yahut “soğuk kurdeşeni” isimleriyle bilinen soğuğa bağlı ürtiker konusunda dikkat edilmesi gerekiyor. Soğuk alerjisi deri sıcaklığının azalması ile ciltte oluşan şişlik, kabarıklık, kızarıklık, uyuşma, karıncalanma ve kaşıntı belirtileri ile kendini gösteriyor. Yalnızca soğuk hava değil soğuk su, deniz, havuz, hatta soğuk objelere temas etmek de kurdeşen (ürtiker) ve alerjik ödem (anjionörotik ödem) olarak isimlendirilen bu hastalıkların nedeni olabilir. Üstelik bu belirtiler yalnızca soğuğa temas eden bölgelerde değil, tüm bedende yaygın olarak ortaya çıkabilir.
Ani bayılma ve şoka girmeye sebep olabilir
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Dernek Lideri Prof. Dr. Dilşad Mungan bahisle ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Cildin soğuk ile en fazla temas ettiği dış ortamlarda daha çok el, ayak ve yüz bölgelerinde soğuk alerjisinin belirtilerini görmekteyiz. Lakin bu alerjiyi yalnızca temas ettiğimiz soğuk havanın sebebi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Bu alerjiyi taşıyanlar soğuğa maruz kaldığı öteki ortam ya da fiziki temaslarda da alerjik birçok belirti ile karşılaşabilirler. Örneğin dondurma yediklerinde lisanda, dudaklarda, boğazda ani şişmeler yaşayarak nefes alıp vermekte problemli çekebilir, hatta nefes yolu şişerek kapanabilir. Yeniden benzeri şekilde soğuk havuz yahut denize girildiğinde kan basınçlarında düşme, şoka girme ve ani bayılma gerçekleşebilir. Soğuk alerjisinin kolay bir kurdeşen ile kalmayıp teneffüs zahmeti, hipotansiyon, baş dönmesi, oryantasyon bozukluğu, bayılma hatta alerjik şok (anafilaksi) tablosuna neden olabildiği bulguları pek çok araştırmada da vurgulanıyor.”
Soğuk alerjisi yıllarca sürebilir!
Soğuk alerjisini önlemenin en kolay yolunun soğuk havadan kaçınmak olduğuna da değinen Prof. Dr. Dilşad Mungan “Soğuk alerjisini saptanması için test prosedürü olarak hastanın cildini buzla temas ettiriyoruz. 5 ila 10 dakika arasında süren bu temas sonrası derinin verdiği reaksiyonlara ve kızarıp kabarmadığına bakıyoruz. Tedavisinde ise birinci basamak olarak atakların önlenmesi yani soğuğa maruz kalmanın önlenmesi gerekiyor. Soğuk havalarda önleyici olarak doktor denetiminde alerji ilaçlarının kullanılması; hatta durum önemli ise hastalara, kullanıma hazır kalem biçimindeki adrenalin enjektörlerini yanında taşıması önerilir. Soğuk havayla temas etmeden sıkı giyinmek, dondurma ve buz üzere eserleri tüketmemek ve soğuk su aktivitelerinden kaçınması da tedavide büyük değer taşır. “dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
