enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpurfaşanlıurfa
DOLAR
32,3524
EURO
34,7322
ALTIN
2.409,97
BIST
10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C

Urfa’da özel okullarda çalışan öğretmenler dert yandı

Urfa’da özel okullarda çalışan öğretmenler dert yandı
09.02.2022 18:31
A+
A-
Şanlıurfa’da özel okullarda görev yapan öğretmenler, ekonomik nedenlerle yaşadıkları sorunları dile getirmek için basın açıklaması yaptı.

ŞANLIURFA
-Özel Erkan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde çalışan öğretmenler, yaşanan
ekonomik sıkıntıları dile getirmek adına okul önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Eğitim-Sen Şanlıurfa Şubesi Başkanı Mahmut Binici, ve çok
sayıda öğretmen katıldı. Grup adına açıklamayı Binici okudu.

Binici
tarafından okunan metinde şu ifadeler yer aldı:

“Milli
Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bir televizyon programında katıldığı canlı yayında,
eğitim emekçilerinin tamamına yakını tarafından eleştirilmesine rağmen
yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun uzman öğretmenlik, başöğretmenlik,
kadrolu, sözleşmeli öğretmenler ile özel öğretim kurumlarındaki öğretmenleri de
kapsadığını iddia etmiştir.

Öğretmenlik
Meslek Kanunundaki özlük haklara yönelik düzenlemelerle ilgili özel okul
öğretmenlerinin durumunun ne olacağının sorulması üzerine Özer, ‘Kanun, uzman
öğretmenlik, başöğretmenlik, kadrolu, sözleşmeli öğretmenlerimiz ile özel
öğretim kurumlarındaki öğretmenlerimizin tamamını kapsıyor.  Dolayısıyla tüm öğretmenlerimiz, özel öğretim
kurumlarında da 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimiz, Milli Eğitim Bakanlığının
açtığı eğitimlere katılabilir, sınavlara girebilir ve sertifikasını alabilir.
Ama ücret artışları sadece devlet okullarında yer alırlarsa yararlanır’  şeklinde konuşmuştur. Milli Eğitim Bakanı’nın
bu sözleri öğretmenlik mesleğini sınavlara girmeye ve sertifika almaya
indirgeyen ve öğretmen emeğini değersizleştiren bir yaklaşımdır.

Devlet okullarında öğretmenler kadrolu,
sözleşmeli, ücretli vb. gibi farklı sıfatlarla tanımlanırken, özel öğretim
kurumlarında durum pek farklı değildir. Özel Öğretim Kurumlarında öğretmenler
ders ücretli, yarım kadro, tam kadro, stajyer, uzman eğitici vb statüde
çalıştırılmaktadır.

Özel okullarda çalışan
öğretmenlerin ücretleriyle ilgili bir başka sorun ücretlerin zamanında
ödenmemesidir. Çalışma koşullarının son derece olumsuz olması üstüne bir de az
verilen maaşlarını dahi almakta zorluk çeken öğretmenlerimiz bazen eğitim yılı
ortasında iş bırakabilmektedir. Bu sorunla karşılaşmak istemeyen özel eğitim
kurumları yöneticileri, sözleşme yaparken öğretmene boş senet imzalatmaktadır.

Oysaki Anayasa’nın 55/1.
maddesinde; ‘ücret emeğin
karşılığıdır’ seklinde bir tanıma yer verilmiş, 4857 sayılı İş
Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş
karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen
tutar olarak tanımlanmıştır.

Türkiye’nin de onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 95 sayılı
sözleşmeye göre de ‘Ücret, yapılan veya yapılacak olan bir is için veyahut
görülen veya görülecek bir is için yazılı veya sözlü is akdi gereğince bir
işveren tarafından bir isçiye her ne nam altında ve hangi hesaplama sekli ile
olursa olsun ödenmesi gereken ve nakden değerlendirilmesi kabil olup karşılıklı
anlaşma ve ulusal mevzuatla tespit edilen bedel veya kazançtır.’ Olarak ücreti
tanımlamış ve güvence altına almıştır.

İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla
sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe
kararlaştırabilirler. Asgari ücret, işverenlerin işçilere ödemesi
gereken en düşük ücret olup, her yıl asgari ücret miktarını Asgari Ücret Tespit
Komisyonu belirlemektedir. Kural olarak işveren asgari ücretin altında ücret
ödeyemez. İş akitlerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler
konamaz, konulsa bile geçerli olmaz”.

 

    

                                       

 

                                                           


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.