ŞANLIURFA – Türkiye’de hastanelere tıbbi cihaz ve malzeme
tedarikinde yaşanan kriz sebebiyle Şanlıurfa’nın da aralarında bulunduğu bazı kentlerde
sağlık hizmetinde aksamalar yaşandığı biliniyor.
Şanlıurfa’da tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle yapılan
ameliyatlara bir yenisi daha eklendi.
Diyabet hastası olan 71 yaşındaki Ali Çaşıl, ayağındaki
rahatsızlık nedeniyle Harran Üniversitesi Hastanesine başvurdu. Yapılan
tetkiklerde ayağındaki damarın tıkalı olduğunu tespit edilen Çaşıl’ın anjiyo
olması gerektiğine karar verildi.
Ali Çaşıl’ın 17 Şubat’ta hastaneye yatışı yapıldı. Ancak
Çaşıl bir türlü ameliyata alınmadı.
Doktorların ‘yarın ameliyata alınacaksınız’ sözleriyle
günlerce hastanede beklemek zorunda kalan yaşlı adam, sonunda pazartesi
ameliyata alındı. Ancak ameliyatı stent eksikliğinden dolayı yarım kaldı. Kolunda
kelepçe benzeri bir şey takılarak odaya alınan Çaçıl’ın talihsizler peşini yine
bırakmadı. Çaçıl, kolundaki kelepçenin gevşemesiyle ciddi bir kan kaybı yaşadı.
Hastane personelinin sorumsuzluğuna malzeme eksikliğinin ne
zaman giderileceğinin de belli olmamasıyla çileden çıkan Çaçıl’ın ailesi
babalarını hastaneden çıkararak Gaziantep’e özel bir hastaneye götürdü.
‘AMELİYATI TAM YAPAMADIK, MALZEME EKSİK’
Hastane yönetiminden şikayet eden Mehmet Mirdeslioğlu, babalarının
yaşadığını şöyle anlattı:
“Urfa’da özel hastanelerde bir sonuç alamadıktan sonra Harran
Üniversitesi Hastanesine götürdük. Şeker ayağına vurmuş, ayakta damar tıkanmış,
bu nedenle anjiyo olması gerektiğini söylediler. 17 Şubat’ta yatış verdiler.
Ancak ne hikmetse bir türlü ameliyata alınamadı. Her gün ‘yarın olacak’ dediler
ama bir türlü ameliyata alınmadı. En sonunda çiledim çıktım, cuma günüydü, gittim
‘siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz’ dedim. Araya hafta sonu girdiği için
pazartesi yapacaklarını söylediler. Pazartesi günü bu kez gerçekten aldılar
anjiyoya. Babamı yaklaşık 1,5 saat sonra ameliyattan çıkardılar. ‘Ameliyatı tam
yapmadık, malzeme eksik’ dediler. Böyle bir şey olabilir mi? Nasıl malzeme
eksik olabilir? Siz bilmiyor musunuz ameliyata almadan önce malzeme eksik olup
olmadığını?”
Ameliyat sonrası koluna takılan kelepçenin gevşemesiyle
yaşadığı kan kaybından dolayı babasının ciddi bir tehlike atlattığını vurgulayan
Mirdeslioğlu, “Kanı durdurmamız çok zor oldu. Allah korusun, çok daha kötü bir
durum yaşanabilirdi” dedi.
“BABAM SAĞLAM GİRDİ HASTA ÇIKTI”
Mirdeslioğlu, malzeme eksikliğinden dolayı şikayette
bulunmak için aradığı Sağlık Bakanlığı’nın da üniversite hastanesinin
kendilerine ait olmadığı söylemekle yetindiğini anlattı.
Hastanede kaldıkları 15 günün sürekli serum, pansuman, kan
ve şeker tahlili yapılarak geçtiğini ifade eden Mirdeslioğlu, “Hemşireler,
doktorlar her gün yalan söylediler. 15 gün içinde perişan olduk. Bir günlük işi
15 günde bitiremediler. Her gün bizi yalanlarla avuttular. Sonunda ameliyata
aldılar ama ameliyatı da yarım bıraktılar. Babam sağlam girdi, hasta çıktı. Dün
babamızı çıkardık. Antep’e özel bir hastaneye götürdük” dedi.
