14 Mart Tıp Bayramı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule ortasına dev bir Türk bayrağı asan Tıbbiyelilerin işgale reaksiyon, milletine sevda ve …
14 Mart Tıp Bayramı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule ortasına dev bir Türk bayrağı asan Tıbbiyelilerin işgale reaksiyon, milletine sevda ve vatanına bağlılığının bir yansımasıdır. Tıbbiyeliler bu ruhun kaynağından beslenmektedirler. Türk Doktoru her kuralda vatanı için fedakarlığında bulunmaktan asla geri durmamıştır. Ulu tarihimizin her dönüm noktasında kesinlikle tıbbiyeliler, sağlık çalışanları vardır.
Tarih boyunca Türk’ün savaştığı her cephede yer alan sağlık çalışanı kahramanların şehitler vererek salgın sürecinde de bulundukları fedakârlığa, çalışma azimlerine tüm Türkiye ve dünya şahit olmuştur. Bu çaba herkes tarafından da takdir edilmiştir.
Doktorundan hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine hepimizin gayesi devletimizin verdiği misyonla milletimize hizmet etmektedir.
Bu süreçte görevleri uğruna şehit olarak tarihe kazınanlar, ne yazık ki ekonomik olarak en fazla gelir kaybına uğrayan tabibinden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine tüm sağlık topluluğu olmuştur.
Verilen gayret ile tam tezatlık içeren bu durumun düzeltilmesi ismine yapıldığı söylenen her düzenleme adaletsizlik başta olmak üzere birçok sıkıntıya yol açmış, deva olmaktan öte sorunun kronik bir hale gelmesine neden olmuştur.
Çok iş yükü, şiddet, mobbing, ayrımcılık ve haksızlıklarlaherkes yıpranmış, tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalmıştır.
Her insanımıza yardım eden, şifa veren ve her duaya girenlerin bugün maruz kaldıkları bu halin düzeltilmesi, yaşadıkları sıkıntıların çözülmesi devletimizin her kademesinde vazife yapanların, sağlık hizmeti alan milletimizin tamamını ilgilendiren bir sorundur.
Sağlık topluluğunun geleceği karamsarlığa itilmemelidir. Bu çözümsüzlüğün sürmesi halinde ortaya çıkacak ağır sonuçların herkesi etkileyeceği muhakkaktır.
Artık bu durum salt bir fiyat sıkıntısı değil, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.
Bu gözle bakılarak bütüncül bir yaklaşımla sıkıntıya deva aranmalıdır. Bizim beklentimiz maaşa artırım biçiminde tek bir ödeme ile kayıpların telafi edilmesidir. Adalet ve hakkaniyet üzere iki değerli ölçünün temel alınarak bu durumun gerçekleştirilmesi zorunludur.
Sıhhatte şiddette ağır cezalar hayata geçmeli, istisnasız tutuklu yargılama getirilmelidir. Tüm sağlık kurum vekuruluşlarının sıfır toleranslı ilan edilmeli ve şiddet uygulayanların kamu sağlık hizmeti acil haller dışında makul bir müddet fiyatlı olmalıdır.
Döner sermaye sistemi çalışan merkezli olarak baştan aşağı revize edilmelidir.
Malpraktis davaları doktorlarımız için pranga olmaktan çıkarılmalıdır.
Aile doktorlarımızın ödeme ve kontrat yönetmeliğinden kaynaklı sıkıntıları çözülmeli, kayıpları telafi edilmelidir.
Üniversite hastanelerinde vazife yapan çalışana tayin ve becayiş hakkı gelmelidir.
Kamu sağlık hizmetinde misyon alan tüm çalışanlar takımlı olarak istihdam edilmelidir. Çalışma barışını bozan, ayrımcılığa neden olan tüm düzenlemeler kaldırılmalıdır.
Tüm sağlık topluluğunun mesleksel prestiji yine kazandırılmalıdır. Devlet şifa dağıtan ellerine sahip çıktığını göstermelidir.
Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenlerin ne olduğunu net bir şekilde söylemekteyiz. Bunun için de uğraş vermekteyiz. Günün kaideleri, havanın durumu, rüzgârın tarafına nazaran değil, inandıklarımız ve hakikat bildiklerimiz üzerine uğraşımızı sürdürüyor ve sürdüreceğiz.
Problemler yumağında boğuştuğumuz son Tıp Bayramı olması,
Sağlık topluluğunun meselelere devalar üretilip, tahlil için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız Kutlu Olsun. Türk Sağlık Sen İzmir-1 Nolu Şube Lideri Barış KOÇAK
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
