Türkiye Gençlik Vakfı, Çanakkale Zaferi’nin 107. yıl dönümünde ülkenin dört bir yanında bulunan temsilcilikleriyle harekete geçti. Farklı illerde bulunan liseliler bir araya geldi ve Çanakkale Zaferi’ni anlatan bir bildiri okudu.
Türkiye’nin dört bir yanında okunan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Yıl 1915… I. Dünya Harbi başlayalı 8 ay olmuş. Düşman donanması Çanakkale’yi geçip İstanbul’a ulaşmak ve tarih boyunca dünyaya yön vermiş bir medeniyete son vermek istiyor. Bedrin aslanları kadar şanlı ordumuz kahramanca savaşıyor ve düşman donanmasına oldukça büyük zararlar veriyordu. Çanakkale’yi denizden geçemeyeceğini anlayan düşman, bu defa da kara savaşıyla Gelibolu’dan medeniyetin kalbine yani payitahta geçmek istiyordu. Kara savaşları da çok kanlı başlıyor ve Çanakkale’de asker ihtiyacı doğuyordu. Ve o an geldi, liseliler de gönüllülük esasına göre Peygamber Ocağına davet ediliyordu. Bunu duyan başta İstanbul Erkek Lisesi öğrencileri olmak üzere birçok liseli muharebeye katılmak üzere yola revan oldu. Mevzu belli idi. Düşman, namus bildikleri toprağa göz dikmişti. Nasıl durabilirdi ki insan. Bedenleri liseli ama yiğitlikleri sanki 40 yaşının üzerinde olan gençler de durmadı, vardılar Peygamber Ocağına. Liseli olduklarını belli eden sarı kurdeleyi bağladılar kollarına. Ve artık müjdeli haber verilmiş, sıra onlara gelmişti. Cephede en ön saflara geçin haberiyle liseli oldukları belli olmaması için kollarındaki sarı kurdeleleri çıkartma talimatı verilmişti.
Hücum gece gerçekleşeceğinden sessiz davranılması gerekmekteydi. Heyecanlanan ve coşan liseliler, marşlarla hücuma geçti. Çanakkale Savaşı’nın en kanlı anlarından biri, bu an oldu. Böylece eğitimli binlerce genç, cepheye gittikten bir gün sonra şehit oldu. Bu hücumda şehit düşen binlerce gencin 100’lercesi, henüz bıyıkları terlememiş olan 16-17 yaşlarındaki lise öğrencileriydi. 1915’ten bu yana değişen tek şeyin zaman olduğunu tüm dünyaya haykırıyoruz. Biz liseli gençler olarak gerektiğinde tıpkı Sarı Kurdeleliler gibi, Kafkas cephesine erzak taşıyan 120 Vanlı genç gibi, Yasin Börü gibi, Eren Bülbül gibi, 15 Temmuz’da kahramanca direnmiş Abdullah Tayyip Olçok ve Halil İbrahim Yıldırım gibi canımızı feda etmeye hazırız”.
