enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpurfaşanlıurfa
DOLAR
32,2081
EURO
34,8604
ALTIN
2.444,95
BIST
10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
15°C
İstanbul
15°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C

Memur-Sen: Mevcut kanun ve toplu sözleşme düzeneği yetersiz

Memur-Sen: Mevcut kanun ve toplu sözleşme düzeneği yetersiz
09.04.2022 12:54
A+
A-
Memur-Sen ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından organize edilen ve 4-5 Nisan’da gerçekleştirilen 4688 Sayılı Kanun ve 10. yılında Toplu Sözleşme Kongresi’nin sonuç bildirgesi açıklandı.

ŞANLIURFA
-Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından açıklanan bildirgede,
4688 sayılı Kanun’un gelinen noktada artık kamu görevlileri ve emeklilerinin
sorunlarını çözmede, beklentilerini karşılamada yetersiz kaldığı ifade
edilirken çözüm önerilerine de yer verildi.

Kamu
görevlileri sendikacılığının niteliğini ve kamu görevlilerinin kazanımlarını
artıracak bir toplu sözleşme düzeneğinin oluşturulması için Memur-Sen ve Ankara
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi tarafından düzenlenen 4688 Sayılı Kanun ve 10.
Yılında Toplu Sözleşme Kongresi 2 günde 19 farklı sunumun yer aldığı 6 oturumla
son buldu.

Toplu
sözleşmenin masaya yatırıldığı kongrenin sonuç bildirgesi Memur-Sen tarafından
kamuoyuna açıklandı. 4688 Sayılı Kanun ve 10. Yılında Toplu Sözleşme
Kongresi’nin sonuç bildirgesinde mevcut kanunun ve toplu sözleşme düzeneğinin
yetersizliğine vurgu yapılırken kamu görevlilerinin memnuniyetini artıracak bir
toplu sözleşme için çözüm önerileri paylaşıldı.

4688
Sayılı Kanun ve 10. Yılında Toplu Sözleşme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde yer
alan tespit ve çözüm önerileri şu şekilde:

“1995
yılında yeniden anayasal teminat altına alınan kamu görevlilerinin sendikal
örgütlenme hakkı, 2001 yılında 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları
Kanunu’yla hak ve uygulamalar bakımından yasal zemine kavuşmuştur. 4688 sayılı
Kanun; anayasal düzenlemeler, yasal değişiklikler, yargı kararları ve fiili
durumlar itibariyle birçok değişiklikten sonra bugünkü şeklini almıştır.

Toplu
sözleşme hakkının olmadığı, 2001 ve 2010 yılları arasında dokuz defa
gerçekleştirilen toplu görüşmeler sonucunda taraflar arası eşitliğin
gözetilmediği, uzlaşılan konuların dahi uygulamaya esas alınmadığı bir sistemin
sürdürülemezliği görülmüş, bunun üzerine Memur-Sen’in mücadelesiyle 2010
Anayasa Değişikliği Referandumu sonucunda kamu görevlileri Toplu Sözleşme hakkı
elde etmiştir.

4688
sayılı Kanun’da 4 Nisan 2012 tarihinde yapılan yasal değişiklikle “toplu
sözleşme” hakkı uygulama alanına sahip olmuştur. 2012 yılından bugüne, ikisi
uzlaşmazlıkla dördü mutabakatla sonuçlanan altı toplu sözleşme müzakeresi
gerçekleştirilmiştir. 10’uncu yılını geride bıraktığımız 4688 sayılı Kanun’un
ilk günden beri ifade edilen sorunları ve eksikleri nedeniyle geldiğimiz
noktada artık kamu görevlileri ve emeklilerinin sorunlarını çözmede,
beklentilerini karşılamada yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu nedenle Kanun’un tümüyle
gözden geçirilmesi, evrensel ilke ve normlarla uyumlu hale getirilmesi için
çalışmaların yapılması gerekmektedir.

 Sendikalar
demokrasinin vazgeçilmez kurumlarıdır. Sendikal hak ve özgürlüklerin temel
güvencesi de demokrasidir. Bu çerçevede örgütlenme, özgür toplu pazarlık ve
grev hakkı demokratik toplumun gereklerindendir. Türkiye’de demokrasinin bütün
kurum ve kurallarıyla işlemesi sendikal hak ve özgürlüklerin birbirinden
ayrılmaz biçimde verilmesiyle mümkündür. Bu nedenle ülkemizde vesayetin geriletilmesi
ve demokrasinin daha ileriye seviyeye ulaşması için kamu görevlilerinin
sendikal hak ve özgürlüklerinin önündeki engeller de kaldırılmalıdır.

Tüm
bu hususlar dikkate alınarak, Memur-Sen Konfederasyonu ve Ankara Yıldırım
Beyazıt Üniversitesi ortaklığıyla 4-5 Nisan 2022 tarihleri arasında Memur-Sen
Genel Merkezinde gerçekleştirilen “4688 Sayılı Kanun ve 10. Yılında Toplu
Sözleşme Kongresi”nde her biri alanında uzman akademisyen, sendikacı, bürokrat
ve hukukçular tarafından sunulan tebliğlerde öne çıkan tespit ve öneriler
Memur-Sen ve AYBÜ tarafından değerlendirilerek aşağıdaki sonuçlar Kongre’nin
Sonuç Bildirisi olarak belirlenmiştir.

Kapsamı,
tarafları, süresi, işleyişi, grevsiz toplu pazarlık anlayışıyla mevcut toplu
sözleşme sistemi sürdürülebilir değildir. Uluslararası norm ve kararlarla
uyumlu bir toplu sözleşme sistemine geçilmeli, 4688 sayılı Kanun taraflar arası
eşitliğe, evrensel ilkelere uyumlu hale getirilmelidir.

Gerçek
anlamda toplu sözleşme için sendikal haklar üçlüsünü oluşturan örgütlenme,
toplu pazarlık ve grev hakkı birbirinden ayrı düşünülemeyecek bir bütündür. Bu
nedenle grev hakkı kamu görevlilerine tanınmalı ve toplu pazarlık sürecinde
etkin kullanımı sağlanmalıdır.

Geçmiş
dönemlerde elde edilen kazanımlar ile ILO yetkili organlarının kararları
dikkate alınarak, toplu sözleşmenin kapsamına mali ve sosyal haklar yanında
“özlük hakları ve çalışma şartları” da dâhil edilmelidir.

Örgütlenme
özgürlüğü kapsamında sendika üyesi olmayı tercih etmeyen veya yetkili sendikaya
üye olmayan kamu görevlileri, toplu sözleşme hükümlerinden yetkili sendikaya
“dayanışma aidatı” ödeyerek yararlanmalıdır.

Türkiye’nin
demokratikleşme ve özgürleşme noktasında ortaya koyduğu irade ve değişim
dikkate alınarak, uluslararası normlar ve ILO yetkili organlarının kararlarıyla
uyumlu olacak şekilde sendika üyesi olamayacak kamu görevlilerinin kapsamı
daraltılmalı, örgütlenme hakkının kapsamı genişletilmelidir.

Kamu
görevlisi emeklilerinin toplu sözleşme kapsamından daha geniş çerçevede
yararlanması için sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, en son
görev yaptıkları kurumun/kuruluşun dâhil olduğu hizmet kolunda kurulu sendikaya
üye olabilmeleri sağlanmalıdır.

Toplu
sözleşmede taraflar arası eşitlik ilkesi gözetilmeli, toplu sözleşme teklifi
sunma yetkisi sadece yetkili konfederasyona ve sendikalara verilmeli, toplu
pazarlık kamu idaresi ve yetkili konfederasyon/sendika arasında
gerçekleşmelidir.

Tekliflerin
topluca görüşülmesi usulü yerine, genel toplu sözleşme ve her bir hizmet koluna
ilişkin toplu sözleşme teklifleri ayrı ayrı görüşülmeli, toplu sözleşme
görüşmeleri sadece Ağustos ayı içerisine sıkıştırılmamalı, istişarelerin
sağlıklı yapılması için süre sınırı kaldırılmalıdır.

Çözüm
üretmeye elverişli yapının oluşturulması için Kamu İşveren Heyeti Başkanı ve
temsilcileri belirli olmalı, tekliflerin ilgili kurumlarca
değerlendirilebilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri üst düzey
olmalı ve sayısı artırılmalıdır.

Toplu
Sözleşme Görüşmelerinde, görüşmelerin şeffaflığı ve kararların bağlayıcılığı
için toplantı tutanakları gündelik olarak tutulmalı, Kamu Görevlileri Hakem
Kurulu toplantı tutanaklarını esas alarak hareket etmelidir.

Kamu
Görevlileri Hakem Kurulu yapısı ve üye dağılımı yetkiyi esas alacak şekilde
adil, eşit ve tarafsız olmalı, Hakem Kurulu Başkanı belli olmalı, Kurul’da
bulunanlar seçme usulüyle belirlenmemelidir.

Hakem
Kurulu görüşmeleri toplu sözleşme görüşmelerinden bağımsız olmalı ve süresi 5
günle sınırlandırılmamalı, Hakem Kurulu’na üzerinde mutabakata varılamayan
tutanaklar gönderilmeli, Hakem Kurulu tutanakları esas almalı, uzlaşılan
konular tekrar görüşülerek süre ziyan edilmemelidir.

Çözüm
üretme kapasitesinin yüksek olduğu KPDK ve KİK gibi sosyal diyalog
mekanizmalarının kapsamı genişletilmeli, işlevselliği artırılmalı, toplanma
aralığı süresi düşürülmeli, toplantılara katılacak kurumlar belli olmalı,
alınan kararların komisyonlar marifetiyle yürütülmesi ve denetlenmesi
sağlanmalıdır.

Kamu
idaresi, konfederasyon/sendika yönetici ve temsilcilerinin çalışma yerlerini,
ilgililerin istekleri ve dayanağı açık kanun hükmü olmadıkça değiştirmemelidir.

Toplu
Sözleşme hükümlerinin uygulanması noktasında oluşacak tereddütler, sadece toplu
pazarlığın bir tarafı olan kamu işvereni tarafından yorumlanmamalı, toplu
sözleşmenin diğer tarafı olan yetkili konfederasyon/sendikanın dahil olacağı
komisyon tarafından tereddütler giderilmelidir.

Kanun’a
toplu sözleşmenin uygulanmamasına neden olan durumları bertaraf edecek cezai
müeyyideler eklenmeli, hükümlerin uygulanmasını kısıtlayacak ve engelleyecek
uygulamalardan kamu işvereni kaçınmalı, toplu sözleşme özerkliği gereği toplu
sözleşme hükümlerinin tam ve eksiksiz uygulanmasını sağlayacak hususlar bizatihi
sözleşmede yer almalıdır”.

 


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.