Sayın Soyer, çok kısa bir vakit içerisinde başta İzmirliler ve tüm kamuoyuyla İzmir Büyükşehir Belediye Lideri olarak birinci 1000 günde İzmir …
Sayın Soyer, çok kısa bir vakit içerisinde başta İzmirliler ve tüm kamuoyuyla İzmir Büyükşehir Belediye Lideri olarak birinci 1000 günde İzmir için yaptıklarınızı paylaşacaksınız.
Umut ederiz ki vazifeye geldiğiniz günden bu yana başkanlığınızda yürütülen çalışmalar İzmir’in gereksinimlerine yanıt veren ve öncelikle İzmirli hemşerilerimizin takdirini kazanan işler olarak karşılık bulur.
Önümüzdeki günlerde açıklamanızı beklediğimiz birinci 1000 günlük çalışmalarınız öncesinde, İzmir’de faaliyetlerini sürdüren bölüm temsilcisi bir meslek birliği/temsilcileri olarak bizler de sizinle geçen 1000 günü pahalandırmak istedik.
“Hayal kırıklığı yaşatıyorsunuz…”
Sayın Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunuz günlerde açıklamalarınız arasında yer alan İzmir’i bir kültür sanat ve sinema kentine dönüştürme vaadiniz hepimizi çok memnun edip, heyecanlandırmıştı.
Lakin misyona geldiğiniz günden bugüne dek geçen süreçte değil bir kültür sanat ve sinema kenti olmak, kentimizin var olan kıymetlerine sahip çıkma noktasında dahi ne yazık ki başarısız oldunuz.
“Yandaş, ihale sanat merkezi yaptınız”
İzmir Kültür ve sanatı için sürdürülebilir hiçbir projesi bulunmayan, yalnızca kendini kalkındırma ve mutlu etme siyaseti güden, belediye koridorlarından çıkmayan, isimlerine sanat adamı diyen, yandaş ihale sanatkarları ve iş
takipçilerinin yaptığı işlerin niteliğini bir sorgulamanızı tavsiye ediyoruz.
“Kendi adamlarınız dahi Utanç duyuyor”
Başkanlığını yürüttüğünüz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu işler karşılında aşikâr başlı isimlere ödediği fahiş sayılar yalnızca bizi değil, İzmir’de pek çok meslek örgütünü, sivil toplum kuruluşları, hatta sizin kendi
bürokratlarınızı ve CHP örgütünüzü dahi rahatsız ediyor, yapılanlardan onlar da utanç duyuyorlar.
Kentimizde sürdürülen kültür sanat faaliyetleri ile ilgili sorulacak onlarca soru varken burada yalnızca birkaçını paylaşmak isteriz.
İzmir’de yaklaşık iki ay ortayla düzenlenen, sizin de iştirak gösterdiğiniz ve fotoğraf verdiğiniz, İzmirliler olarak bizim de basından ve toplumsal medyadan takip ettiğimiz şenliklerde, yalnızca iki ay ortayla tıpkı iştirakçilere tıpkı mükafatlar, paralar verilirken İzmir Büyükşehir Belediye Lideri olarak neden diye soruyor musunuz?
Bu noktada altını çizerek belirtmek isteriz ki biz bu şenliklere katılan sanatkarları ve yapıtları, onların aldığı mükafatları asla sorgulamıyoruz. Verilen her emeğe, sanat ve dal ismine yapılan her işe büyük hürmet duyuyoruz.
“Kültür sanatı ihale kapısı yaptınız”
Fakat birebir kapsamda, içeriği, iştirakçisi tıpkı olan iki farklı şenliğin iki ay ortayla İzmir’de düzenlenmesini, bütçe ayrılmasını anlamıyor ve sorguluyoruz.
“İzmir Sinema Ofisi” kimin ?
Bir umutla kurulan Sinema Ofisi’nin bizim üyelerimizin de arasında bulunduğu İzmir’de faaliyet gösteren sinemacı dostlarımızın hiçbir problemine deva olmaz, birinci görüşmeden sonra karşılarında esasen muhatap
bulamazken, İzmir’de daha çok sinema ve dizi çekilmesi için her birimizin büyük uğraşları ile kentimize gelen sinema ve dizi takımlarının yarı yolda bırakılmasını, davalık olma sürecine getirilmesini, verilen onca çabayı heba
eden ayrıyeten Türk Patent Enstitüsünde “İzmir Sinema Ofisi” marka tescilini vakfın danışmanlarının kendi isimlerine yaptıran zihniyetini anlamıyor, sorguluyoruz.
Yoksa sizin Belediye Lideri olarak bundan haberiniz mi yok…
Sayın Soyer, geçtiğimiz meclis toplantısında “Biz STK’ların belediyeler ile ilgilerini güçlendirmelerine çok ehemmiyet veriyoruz ve bu nedenle protokol sayıları çok. Biz çok sesliliği önemsiyoruz. Keşke daha fazla dernek ve STK
Büyükşehir ile iş birliği yapsın.” dediniz…
İş birlikleri Rantta mı bağlı…
Asitem / Sinema ve Televizyoncular Meslek Birliği olarak 2 yıldır Milletlerarası İzmir Sinema şenliği ile ilgili randevu talep ediyoruz. Lakin değil randevu alabilmek, yazdığımız mektuplara bile karşılık alamıyoruz. Bunu yalnızca bizim yaşamadığımızı da pek düzgün biliyoruz. Söylemlerinizle gerçeklerin ortasındaki bu tezatlığı anlamıyor, sorguluyoruz.
Sayın Soyer, İzmir’de kültür sanatı yok etmek üzeresiniz, harcanan her kuruşun, her ihalenin hesabını Belediye Lideri olarak sormak ve İzmir halkına vermek zorundasınız.
Tüm tertipleri kentin marka ve imajına katkı koyması emeliyle yapılması gerekirken, yalnızca belirli kimi
isimlere kültür ve sanat ismi altında fahiş sayılar ödenmesi, her taşın altından tıpkı isimlerin çıkması, üstelik İzmir Sinema Ofisi üzere kurumlar tarafından kentimizin imajının lekelenmesi kabul edilemez.
Sayın Soyer, çok kısa bir vakit içerisinde başta İzmirliler ve tüm kamuoyuyla İzmir Büyükşehir Belediye Lideri olarak birinci 1000 günde İzmir için yaptıklarınızı paylaşacaksınız.
Lütfen, İzmir’de yakın etrafınız dışına çıkarak, emek veren, çalışan projelerini hayata geçirebilmek için size ulaşmaya çalışan, engellenen, onlarca bölüm temsilcisini (sektör temsilcisinden kastımız takımınız tarafından
seçilmiş olanlar değil, açık bir davette bulunun ve isteyen herkes katılabilsin) dinlemeden, sorup, sorgulamadan meselelerin karşılıklarını ve tahlil yollarını bulmadan, kültür ve sanattan bahsetmeyin.
Çünkü bugün bizim burada yalnızca birkaçını sorduğumuz soruların karşılıkları ve tahlil yollarını siz artık bulmadığınız takdirde, biliyoruz ki çok daha fazlası İzmir Halkı’nın sorusu olarak karşınıza gelecektir.
Düzmece imzacıları ve ihale rantçılarını ödüllendiriyorsun…
Sayın Soyer, her vakit yakınınızda olan, İzmir Kültür sanatına bir küçük katkısı bile olmayan, yalnızca ihale ve rant peşinde koşan isimleri ödüllendirmeyi, onları nemalandırmaya muvaffakiyet ile devam ettiğinizi yakından takip ediyoruz. Hatta bu isimler birçok ünlü sanatkarın haberi bile olmadan düzmece imzalar ile Tunç Soyer’e mektup başlığı ile yazma cüreti bile gösterdiler.
Sayın Soyer geçersiz imzacılar, geçersiz mektupçular esasen her an yanınızda Hatta Belediye şirketlerine idare şurası üyesi olacak kadar işin içindeler.
Sayın Soyer, sizi ve grubunuzun İzmir’in pak bir o kadar da naif kültür ve sanatından elinizi çekmesini, rahat bırakmanızı son 2 yılınızı daha şeffaf, adaletli ve hesap verilir bir şekilde yönetmenizi tavsiye ediyoruz.
İzmirlinin bu hesabı soracağını da unutmayın.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
