Dr. Mehmet Portakal, fibromiyalji ile ilgili yaptığı açıklamada dünyada nezle ve gripten sonra en sık rastlanan rahatsızlıkların bedensel ağrılar olduğunu söyleyerek, “Halk arasında kas romatizması ya da kulunç olarak bilinen hastalık önce 20-40 yaş arasında başlıyor sonra 40-60 yaş arasında artarak farklılaşarak ve bazen de kronikleserek devam ediyor. Burada asıl sorun Kronik Enflamasyondur.” dedi.
Portakal, Fibromiyalji hastasının vücudunda, yıllar içerisinde gelişen kronik enflamasyon, asidoz, bağırsak bozukluğu, beyin kimyasallarında değişiklik ve fibrozitis (iltihaplı tetik nokta) oluştuğunu belirterek, “Kişi yaygın kas/ iskelet ağrıları, tutukluk, yorgunluk, uyku bozukluğu, başağrısı, huzursuz bağırsak sendromu, hazımsızlık, endişe/ depresyon anksiyete, eklem ve eklem çevresi sorunlarla boğuşuyor. Senelerce doktor doktor gezip sorunlarına çare arıyor psikolojisi bozulabiliyor. ” ifadelerini kullandı.
Dr. Mehmet Portakal’a göre bütüncül yaklaşım yani birden fazla sistemin eşzamanlı düzeltilmesi şarttır, “Fibromiyalji bir ilaç alayım geçsin hastalığı değildir. Burada hastalık yok hasta vardır. Fibromiyalji tedavisinde kökten ve kalıcı sağlık için ilk yapılması gereken hücrelerin oksijenlenmesini artırmaktır bununla ilgili hem fizik tedavi yöntemleri var hem de geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları var. Örnek olarak osteopati, lazer TMS, Biorezonans gibi modern fizik tedavi yöntemlerinin yanında bölgesel ozon oksijen tedavisi, PRP, hacamat /sülük tedavileri, bilimin ışığında etkileri kanıtlanan bitkilerle tedaviler, egzersizler, damardan yapılan romatizma kokteylleri, vitamin mineral element destekleri ve beslenme programının düzenlenmesi çok önemlidir. Fibromiyaljide glüten, lektin, laktoz intoleransı gibi durumları sık yaşadığımız için belli bir beslenme programı uygulanmalıdır. Bu saydıklarımızla birlikte sizin günlük yaşamınıza uygun bir yaşam tarzı planlamak ilk yapılması gerekenlerdir.” (- Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
