İşitme Kaybı Çözümsüz Değil

Türkiye’de her yıl ortalama 2 bin 500 yenidoğana işitme kaybı tanısı koyuluyor. Bu sayı çeşitli hastalıklar, genetik yatkınlık ve ilerleyen yaş ile birlikte artıyor. Bireyler kendilerinde ya da yakınlarında işitme kaybıyla birinci karşılaştıklarında önemli ruhsal travmalar yaşayabiliyor. İşitme sıhhati bölümünde yapılan Ar-Ge çalışmaları sonucunda elde edilen yeni ve yeni gelişmelerle işitme kayıplıların hayatı her geçen gün kolaylaştırılıyor.

İşitme kayıplı 4.5 yaşındaki Lavin’in annesi Helen Bucioğlu, işitme kaybının tahlilsiz olmadığını vurgulayarak, ailelere durumu dramatize etmeden, yapılması gerekenlere odaklanmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Helen Bucioğlu, Lavin’in işitme kaybını fark ettiklerinde kendilerinin de çok şiddetli bir süreçten geçtiklerini belirterek, kendi kıssalarını şöyle anlattı; “Lavin birinci işitme testini geçti, ama sonrasında çok ağır bir orta kulak enfeksiyonu geçirdi. Olağanda reaksiyon verdiği seslere reaksiyon vermemeye, seslendiğimiz vakit dönüp bakmamaya başlayınca şüphelendik. Bir şeylerin yolunda gitmediğini anladık. Doktor muayenesi sonrası işitme kaybı teşhisi kondu. Geçirdiği orta kulak enfeksiyonu sonrası, kulak oldukça hasar görmüş ve işitme duyusu yok olmuş. Bir annenin yaşayabileceği en güç süreci yaşadım. Etrafımızda bu tıp bir tecrübesi yaşayan olmadığı için ruhsal açıdan çok zorluk çektik. İşitme kaybıyla ilgili içerikleri ve bunu yaşayan ailelerin tecrübelerini araştırınca bilinçlenmeye başladık. Bu durumu dramatize etmeden neye odaklanabileceğimizi düşündük. İşitme kaybının tahlilsiz olmadığını gördük.”

“İmplant ameliyatı sonrasında çabuk adapte oldu”

Tedavi sürecine birinci olarak kulak gerisi işitme aygıtı ile başladıklarını belirten Bucioğlu, Lavin’in işitme kaybı çok ileri derecede olduğu için o aygıtlardan hiçbir randıman alamadıklarını kaydetti. Devletin zarurî kıldığı kullanım mühletine de uymak durumunda oldukları için aşikâr bir devir Lavin’in işitme aygıtı kullandığını söyleyen Bucioğlu, şöyle konuştu: “Bu müddet bitince çabucak koklear implant ameliyatı için müracaatımızı yaptık. Ameliyat süreci 6-7 ay kadar sürdü. Lavin’in koklear implant ameliyatı sonrasında tekrar duymaya başlaması bir mucize üzere oldu. Ameliyat sonrası birinci periyotlar, sessiz kaldığı dünyadan çıkıp sesleri tekrar duymaya alışmasıyla geçtiği için biraz zordu ancak çok çabuk adapte oldu.”

“Çocuğunuza başka çocuklardan farklı olmadığını hissettirin”

Lavin’in, Cem ve Nil isimlerinde ablası ve ağabeyi olduğunu da anlatan Bucioğlu, “Eşim Can ile birlikte, Lavin’e sağlıklı başka çocuklardan bir farkının olmadığını hissettirdik. Ailelerin çocuklarını farklılaştırmaması gerekli. Tedavi süreci kadar şuur ve farkındalık da çok önemli” diye konuştu.