enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpurfaşanlıurfa
DOLAR
32,2913
EURO
34,7878
ALTIN
2.407,46
BIST
10.243,25
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
21°C
İstanbul
21°C
Açık
Salı Açık
25°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Yağmurlu
17°C
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C

Öztürkmen: Topraktaki mikro organizmaların büyük bölümü zarar görüyor

Öztürkmen: Topraktaki mikro organizmaların büyük bölümü zarar görüyor
24.06.2022 13:38
A+
A-
Harran Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Türkiye’de buğday üretiminin yüzde 8’i, mercimek üretiminin yüzde 36’sı ve arpa üretiminin yüzde 11’i Şanlıurfa’da yapıldığına vurgu yaparak, anız yakmanın olumsuz etkilerini sıraladı.

Harran Üniversitesi Turizm ve
Otelcilik Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Türkiye’de anız
yakma neticesinde yüzlerce canlı ve bitki türü yok olma tehlikesinde,
milyonlarca hektar arazide erozyon şiddetlenmekte, organik madde oranı
düşmekte, haberleşme ve elektrik hatlarında milyarlarca lira hasar meydana
gelmekte, milyonlarca ton kağıt hammaddesi ağaç yok olduğunu ifade etti.

Öztürkmen, Urfa’da arpa üretim alanı 1.904.064
dekar, buğday toplam üretim alanı 3.687.745 dekar ve mercimek toplam üretim
alanı 801.240 dekar olduğunu belirterek, toplam 6.393.049 dekar alanda hububat
tarımı yapıldığını ve kentte en az 3.000.000 dekar alanda anız yakma tehlikesi
söz konusu olduğunu kaydetti.

 

ANIZ
YAKMANIN DOĞURDUĞU OLUMSUZ ETKENLER NELER?

Öztürkmen, anız yakmanın olumsuz etkilerini
şöyle sıraladı:

“1. Anızlar yakıldığında tarla toprağı
yüzeyinde yaklaşık 250 azot bulan yakıcı bir sıcaklık topraktaki birçok faydalı
mikroorganizma ve solucan gibi küçük canlıları öldürmekte, topraktaki organik
maddeyi de yakmakta, bazı mikroelementleri bitkilerin faydalanamayacağı forma
dönüştürmekte ve makro-mikro besin maddesi noksanlıkları olmaktadır.

2. Kurak bölge tarlalarında anız yakılması
ile tarım topraklarında organik madde azalmakta, oranı olumsuz etkilenmekte, bitki
besin maddelerinin alınımındaki katyon değişim kapasitesi, alınabilir potasyum,
toprağın kireç muhteviyatı, suya doymuşluğu, toprak asitliği ve alınabilir
toplam azot miktarı olumsuz etkilenmektedir.

3. Anız yakılması sonucu toprağın
bünyesindeki organik maddenin azalmasından dolayı su tutma kapasitesi ve
havalanma özellikleri olumsuz etkilenmektedir.

4. Anız yangınları, tarla yüzeyini bitki
örtüsüz bırakacağından, en değerli üst katmanları su ve rüzgar erozyonu sonucu
taşınarak yok olmaktadır.

5. Anızların, soklu pulluk gibi uygun
aletlerle tarla toprağına karıştırılmasına anızlı toprak işleme denir. Anızlı
toprak işleme, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesini düzenlemek
amacıyla toprağın organik madde oranını korumak, su tutma kapasitesini artırmak
ve verimliliğini sürdürmek için yapılmaktadır. Anızlı toprak işlemede, tarla
toprağı anız sapları ile bir malç oluşturduğundan yağışlı dönemlerde düşen
suyun toprak içersine girmesini ve tutulmasını sağlayarak oluşacak rutubetli
ortam sap artıklarının mikroorganizmalar tarafından parçalanarak organik
maddeye ve bitki besin maddelerine dönüşmesini sağlamaktadır.

Hububat anızlarını yakmayarak, tarımsal
zararlı böcekleri yiyen, yumurtalarına zarar veren ve onları hastalandıran
doğal biyolojik mücadele canlıları korunmalıdır. Ülkemiz topraklarının şimdiki
ve gelecekteki nesilleri doyuracak ürünü vermesi ve bu nesillere güzel yeşil
bir çevre, doğa bırakılması bu bilince bağlıdır.

Dünyada ve ülkemizde her noktada 2872 sayılı
kanun gereği tarlada bulunan anızı yakan köylülere uydu ile tespit edilerek
dekara cezai işlemler uygulamakta, bazı illerimizde ise anız yakılmış alanlara müdahale
edilerek yasal süreç başlatılmaktadır.

İlimizin tarım alanlarında 2. ürün ekimi için
masraftan kaçmak, hızlı şekilde toprağı işlemek ve az emek harcamak adına her
gün tarım alanları yakılmaktadır. Bu yangınlarla ilimizde çevre ve hava
kirliliği artmakta, tarım alanlarındaki organik madde miktarı azalmakta ya da
yok olup topraklar daha verimsiz ve erozyona daha hassas duruma gelmektedir.
Topraktaki mikro organizmaların yüzde 80‘nin zarar görmesi sonucu verimde de
azalmalar olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur.

Çiftçilerimiz hububat hasadı yapan biçerdöver
operatörlerinin mümkün olduğu kadar alçaktan (10-15 cm) yapmasını denetlemeli,
anızları gölge tavında veya sonbahar yağışlarından sonra ayarlı uygun bir soklu
pullukla sürüp toprağın altına karıştırmalıdırlar. Günümüz şartlarında anıza
ekim yapan tarım aletlerinin olması, güçlü traktörlere ve kombine tarım işleme
makinelerine sahip olunması anız yakılması gibi ilkel metoda başvurulması bu
şehirde yaşayan herkesin ayıbıdır.

Dünyada ve ülkemizde yaşanmayan ancak ilimizdeki
duyarsızlığın bu konuda olması büyük bir ayıbımızdır. İlimizdeki tüm
yetkilileri bu konuda hassasiyete değil göreve davet ediyoruz”.


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.