Nilüfer Belediyesi, dünya genelinde sağlıktan endüstriyele kadar birçok alanda kullanılan tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine eğitim düzenledi …
Nilüfer Belediyesi, dünya genelinde sağlıktan endüstriyele kadar birçok alanda kullanılan tıbbi ve aromatik bitkiler üzerine eğitim düzenledi. Doç. Dr. Oya Kaçar, bu tıp bitkileri yetiştirme teknikleri ve vakitleri hakkında değerli bilgiler paylaştı.
Nilüfer Belediyesi Etraf Müdafaa ve Denetim Müdürlüğü’nün, üretici ve üretici adaylarına yönelik budamadan gübreleme ve bahçe bakımına kadar birçok alanda düzenlediği eğitimlerde bahis bu defa tıbbi ve aromatik bitkileri oldu. Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen eğitimde Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Doç. Dr. Oya Kaçar, tıbbi ve aromatik bitki çeşitleri, bu grup bitkileri yetiştirme teknikleri ve vakitleri, kullanım alanları ile uygulamada dikkat edilmesi gerekenler hakkında kıymetli bilgiler paylaştı. Nilüfer Belediyesi’nin Eserli Mahallesi’nde yer alan Kent Bostanları’nda yetiştirdiği lavantalar da, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği eğitimine katılanlara dağıtıldı.
Tıbbi ve aromatik bitkilerin dünyada son vakitlerde endüstriyel kullanımı süratle arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Oya Kaçar, bu grup bitkilerin bitkisel ilaç ve besin sanayi başta olmak üzer parfümeri, kozmetik, baharat, bitki çayı, esans ve bitkisel boya eldesi üzere çeşitli endüstriyel dallarda değerlendirildiğini söyledi.
Lavanta, ekinezya, ölmez çiçek, melisa, civanperçemi, kadife çiçeği, aynısefa, nane, kekik, fesleğen, tıbbi papatya ve ada çayı üzere bitkilerin, tıbbi ve aromatik bitki cinsleri olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kaçar, “Bu kümedeki bitkiler ekoturizm, arıcılık, bahçe ve peyzaj alanları ile erozyon denetiminde de kullanım alanı bulmaktadır. Tüm dünyada doğal usullerle tedavi diye isimlendirilen tamamlayıcı tıbba ilgi giderek artmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin coğrafik pozisyonu, iklim ve bitki çeşitliliği, ziraî potansiyeli ve geniş yüzölçümü sayesinde tıbbi ve aromatik bitkiler ticaretinde önde gelen ülkelerden biri olduğunu belirten Kaçar, tıbbi ve aromatik bitkilerde eserlerin, tabiattan toplama ve kısmen de kültürü yapılarak sağlandığını söz etti. Bitkilerin devamlı olarak tabiattan bilinçsizce toplanmasının doğal floranın bozulmasına, az ve endemik bitki çeşitlerinin yok olmasına ve erozyonun artışına neden olduğunun altını çizen Kaçar, “Günümüzde toplanan ve satılan bitkilerde rastgele bir standardizasyondan bahsetmek zordur. Tabiattan bitki toplamalarının alternatifi ise bu bitkilerin kültüre alınarak tarımının yapılmasıdır. Ülkemiz kekik, defne yaprağı, anason, kimyon üzere bitkilerde ham bitki ihracatında ve gül yağı ve morfin üzere sekonder metabolit üretim ve ihracatında birinci sıralarda yer almaktadır” dedi.
Yetiştiricilik için ekolojik kuralları elverişli olan Türkiye’de, bilhassa ekonomik kıymete sahip tıbbi ve aromatik bitkileri kültüre alarak üretiminin yapılmasının uygun bir karar olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Oya Kaçar, gerçek ekolojilerde yanlışsız bitki cinsleri ve yanlışsız üretim teknikleri ile yola çıkmanın değerine değindi.
Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinde izlenecek yollar, yapılması gereken yanlışsız uygulamalar, hangi bitki çeşidinin hangi çeşit topraklarda verimli olacağı hakkında bilgiler de paylaşan Kaçar, Bursa’nın iklim özelliklerinin uygun olması ve büyük kentlere yakınlığı nedeniyle tıbbi ve aromatik bitkiler üretiminin ticareti açısından avantajlı bir pozisyonda olduğunu söyledi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
