Üniversite seçecek adaylara öneriler

Üniversite tercih maratonu başlıyor. Adaylar, hayalindeki üniversiteye ve kısma girebilmek için 27 Temmuz ile 5 Ağustos tarihleri arasında tercih yapabilecek. Pekala nelere dikkat edilmeli?

Üniversite mi kısım mü?

Tercih yaparken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Hanersman Eğitim Danışmanlık Kurucusu, Akademisyen-Yazar Ecehan Ersöz “Burada olmazsa olmaz kriterlerimiz adayın puanı, amaç ve hayalleri, buna uygun kısımlar, bu kısımların hangi üniversitelerde olduğu. Bu noktada uygun bir üniversitede okumak herkesin önceliği. Ama üniversite seçmek kadar kısmı yanlışsız seçmek de çok değerli. Mezun olduğunuzda mesleğinizi, iş hayatındaki rolünüzü kısmınız belirleyecek. Nitekim severek yapacağınız ve geleceği olan bir meslek seçmeniz hayatınız için en kıymetli karar. Tercih sürecinde kıymetlendirme yaparken en değerli kriter öğrencilerin hayalleri olmalı. Lakin bazen adaylar için üniversite seçimi birçok vakit kısım seçiminden evvel gelebiliyor. Çok gitmek istenen bir üniversiteye girmek için ileride yapmak istenmeyecek bir mesleğe ilişkin kısmı seçmek son derece yanlış bir karar oluyor. Emsal şekilde adaylar gitmek istemeyeceği bir üniversiteye de yalnızca puanı tutuyor diye tercihleri arasında yer vermemeli. Bu yüzden adaylar evvel alınan puana uygun bir liste oluşturup sonra buradan geleceği için kurduğu hayallerine, maksatlarına nazaran bir önceliklendirme yapmalı” dedi.

Detaylı araştırma yapın

Seçilecek kısmın iş, konum ve meslek imkanları ve bunların ferdî özelliklerinize uyup uymayacağının ayrıntılı araştırılması gerektiğini aktaran Ersöz, “İş dünyası daima bir değişim içerisinde. Tıpkı puan düzeyine denk gelen farklı kısımlarda olabiliyor ve bunlar aday için farklı meslek seyahatleri açabiliyor. Kısmın iş dünyasındaki ve gelecekteki karşılığı düzgün değerlendirilmeli. ‘Yeter ki bir yere gireyim’ niyetinden çok puan-hedef-bölüm üçlüsünü işin içine katarak kıymetlendirme yapılmalı. Sonuçta üniversite eğitimi müddetince birçok ders alacak, imtihana girecek, ödev ve proje hazırlayacaksınız. Hayatınıza hiçbir katkısı olmayacak bir alanda bunları yapmak son derece büyük bir vakit kaybı. O yüzden kıymetlendirme yaparken üniversite, kent, kısım kriterleri göz önüne alındığında kısım üzerinde yüklü düşünülmeli” diye konuştu.

Şehir de önemli

Bölüm ve üniversite kadar okunacak kentin de değerli olduğunu kaydeden Ersöz, “Üniversite devri mesleksel eğitim almanın yanında bir yandan da gençlerin farklı mevzularda kendilerini geliştirmeleri, hayata bakışlarını şekillendirmeleri demek. Her kentimizde farklı farklı toplumsal, kültürel imkanlar ve iş fırsatları mevcut. Ancak birtakım kentler bu mevzularda daha fazla öne çıkıp, talep görebiliyor. O yüzden adaylarımız yazmayı düşündükleri üniversitenin bulunduğu kenti de araştırmalılar. En başta üniversiteye ulaşım ve barınma bahisleri üzerinde durulmalı. Staj gerektiren kısımlar için kentte buna uygun imkân var mı araştırılmalı. Ahenk sağlayamayacaklarını düşündükleri yerleri de mutlaka tercih etmemeliler. İnsan sevmediği, ilişkin hissetmediği bir ortamda muvaffakiyete ulaşamaz. Natürel bu büsbütün şahsî bir tercih aslında. Bir adayın çok severek okuduğu bir kentte başka aday hiç memnun olmayabilir. Burada şunu tekrarlamakta yarar var. İmkânları fazla olan bir kentte kendilerine hitap etmeyen ya da geleceği olmayan bir kısımda okumak da tekrar ileride meseleler yaratacaktır” tabirlerini kullandı.

Kendinize bu soruları sorun

Ersöz’ün tercih yapacak adaylara ve ailelere teklifleri şöyle: “Adaylar, kısım seçimi üzerinde gerçek manada düşünmeliler. Kendilerine şu soruları sormamalılar: Hangi mesleğe sahip olmak istiyorum? Okuyacağım bu kısım beni hayallerime taşır mı? Bu kısım benim iş dünyasından beklentilerime uygun mu? Bu kısmın geleceği var mı? Bu kısmı tercih edersem nerelerde çalışabilirim? Örneğin adaylar sadece bir üniversitenin toplumsal imkanları fazla diye oradaki kendilerine uygun olmayan kısmı yazmamalılar. Yapılmaması gereken lakin ne yazık ki sıkça yapılan bir kusur da çok yakın olduğu bir arkadaşı seçtiği için tercih yapmak. Bu durum ne yazık ki sonradan büyük pişmanlıklara sebep oluyor. Arkadaş tesiriyle karar vermeyi planlayan adaylara iki kez düşünmelerini ve tercihlerinde kesinlikle kendi isteklerini merkeze almalarını tavsiye ediyorum. Çünkü bu bakış açısıyla verilecek bir karar ileride çok büyük pişmanlıklara sebep olabilir. Aileler de deneyimleri ile bu sürece katkı sağlayacaklardır ancak son karar her vakit adayın kendisinde olmalı. Vakit zaman aile içinde de seçim sürecinde çatışmalar olabiliyor. Aileler bu sürece en yeterli katkıyı uzlaşmacı bir şekilde adayın ne istediğini anlayarak, empati yaparak sağlayabilirler. Bu karar sürecini güçlü taraflarını, gelecekte yapmak istediklerini, hayallerini işin içine katarak geçirmelerini tavsiye ediyorum. Kelam konusu olan kendi gelecekleri ve meslekleri. Etraftan fikir alsalar da en sonunda tüm bunları kendi filtrelerinden geçirdiklerine emin olarak tercihlerini yapmalılar.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı