Netler yükseldi, puan ve muvaffakiyet sıralamaları geriledi… Üniversite için resmi tercih süreçleri bugün başladı. Üniversite adaylarının …
Netler yükseldi, puan ve muvaffakiyet sıralamaları geriledi…
Üniversite için resmi tercih süreçleri bugün başladı. Üniversite adaylarının öncelikli olarak muvaffakiyet sırasına nazaran tercih listesi yapması gerektiğini vurgulayan Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, aslında bu sıralamanın bir istek sıralaması olduğunu vurguladı. Bu yılın, geçmiş yıllara nazaran daha kolay bir sınav olduğunu belirten, adayların netlerinin yükseldiğini fakat puanların ve muvaffakiyet sıralamalarının düştüğünü belirten Tözeniş, “Adayların ‘Ben buradaki kısımların hepsini hakikaten istiyor muyum? Bunlar okumak istediğim alanlar mı? Buralara kayıt olduğumda memnun olacak mıyım? Meslekle ilgili hayallerimi bu alanlar karşılıyor mu?” sorularının cevabını vermesi kıymetli.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumları ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, bu değerli süreçte adaylara değerli tavsiyelerde bulundu.
Hassas, bir o kadar da kıymetli bir süreç…
Üniversite adaylarının değerli bir karar sürecinde olduğunu kaydeden Ece Tözeniş, “Adaylar çalışmalarını yaptılar. Sınav sonuçları açıklandı. Şu anda puanlar ve muvaffakiyet sıralarını görebiliyorlar. Aslında artık emeklerinin karşılığını alma vakti. Bu periyot hem hassas hem de kıymetli bir süreç. 27 Temmuz itibariyle resmi tercihler başlıyor. 5 Ağustos’a kadar devam edecek.” dedi.
Netler yükseldi, puan ve muvaffakiyet sıralamaları geriledi…
Bu sene sınav sisteminde baraj puanların kaldırıldığını hatırlatan Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Adayların geçen yıllarla karşılaştırıldığında aldıkları puanlar ve muvaffakiyet sıralarında birtakım farklılıklar var. Adaylara en değerli ihtarım, bu farklılıklardan ötürü dikkatli olmaları zira her sene imtihana giren öğrencilerin başarısı, dinamikleri farklı oluyor. Bu yıl, geçmiş yıllara nazaran daha kolay bir imtihandı. TYT imtihanında bilhassa Türkçe eleyiciydi. Adayların netleri yükseldi lakin puanları ve muvaffakiyet sıralamaları geçmiş yıllara nazaran daha düştü. Bunun nedeni bu yıl imtihana giren daha fazla aday öğrencinin olması. Yani TYT’ye baktığımızda 2 milyon 900 bin öğrencinin puanının hesaplandığını görüyoruz. AYT’de neredeyse 1,5 milyon aday şu anda sistemde tercih yapıyor. Kıymetli olan adayların puana değil, muvaffakiyet sırasına nazaran tercih yapmaları. Yani muvaffakiyet sıraları geçen yıl oluşmuş kısımların muvaffakiyet sıralarıyla karşılaştırıp bir tercih aralığı belirlemeleri gerekiyor.” ikazında bulundu.
Başarı sıralarının yarısı kadar üst tercih yapmalılar
Sayısal alanın bu sene daha rahat olduğunu kaydeden Tözeniş, “Sayısalda sıkışmalar çok fazla değil. Yabancı lisan de birebir şekilde. İmtihana giren aday sayısı az olduğu için lisanda de çok fazla sıkışma yok. Fakat eşit yük ve sözel tercihlerde öğrencilerin biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Teknik olarak şöyle yapabilirler: Adayların 24 tane tercih hakları var. Onlara teklifim muvaffakiyet sıralarının yarısı kadar üst tercih yapmaları. Diyelim ki bir aday 70 bin muvaffakiyet sırasında 35 binlerden 40 binlerden 4-5 tane tercih yapmasında hiçbir zahmet yok. Birazcık daha 70 binlerde ağırlaştırıp muvaffakiyet sırasının yarısı kadar da alt tercihlere inebiliyorsa yani 100 binlere 110 binlere inerse rahatlatıcı bir liste oluşturmuş olur. Puanları bir kenara bırakacağız. Puan karşılaştırması yapmadan muvaffakiyet sıramıza nazaran bir tercih listesi oluşturmamız ve geçen yılki puanlarla o şekilde bir karşılaştırma yapmamız gerekiyor.” dedi.
Bu bir istek sıralaması olmalı!
Tercihin kesinlikle adayın isteğine nazaran yapılması gerektiğini vurgulayan Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Bu bir sıralama imtihanı. Adaylar natürel ki muvaffakiyet sıralarını göz önünde bulunduracaklar ancak aslında buna çok takılmamaları gerekiyor. Zira geçen yılın oluşmuş muvaffakiyet sıraları geçen yılki öğrencilerin tercih eğilimlerine nazaran oluşmuş puanlar. Fakat bu yılın puanlarını bu yılın öğrencilerinin tercih eğilimleri oluşturacak. Kimi meslek alanları çok öne çıkabiliyor. Birtakım meslek alanları ise biraz daha gerilere gidebiliyor. Burada temel değerli olan şey o listeyi hakikaten isteğe nazaran oluşturmak. Yani mesela birkaç binlik bir muvaffakiyet sırası ya da birazcık düşük birazcık yüksek bunları yazmanın hiçbir sakıncası yok. Aslında bu bir istek sıralaması. Tercih listelerini oluşturduktan sonra ÖSYM’ye göndermeden evvel ‘Ben buradaki kısımların hepsini hakikaten istiyor muyum? Bunlar okumak istediğim alanlar mı? Buralara kayıt olduğumda memnun olacak mıyım? Meslekle ilgili hayallerimi bu alanlar karşılıyor mu?’ diye değerlendirip göndermeleri lazım. Teklif olarak istemedikleri, yalnızca puanları tutuyor diye hiçbir kısım ve programa listelerinde yer vermesinler.” ihtarında bulundu.
Kararsız adaylar, Meslek Testi’ni çözebilirler
Adayların tercih edecekleri kısım ve üniversiteyi çok düzgün araştırması ve değerlendirmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Üniversitelere birebir gidip kısımlarla ilgili bilgi alabilirler. Birebir şekilde tercih danışmanlarıyla görüşmeler yapabilirler. Süreç olarak iki haftalık bir vakit dilimimiz var. Kesinlikle bunların öncesinde de araştırmalarını yapmışlardır. Hala ne olmak istedikleri, hangi kısmı tercih etmek istedikleriyle ilgili başları karışıksa meslek testini çözebilirler. Meslek testinde alt kişilik özelliği ve buna karşılık gelen meslek kümeleri var. Bu testler onları birazcık daha rahatlatıp en azından bir genel çerçeveyi görmelerini sağlayabilir.” dedi.
Meslek seçiminin çok değerli olduğunu hatırlatan Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Hayatınızın büyük bir kısmı iş yerinde çalışarak geçiyor. Eş seçimini de bazen çalıştığımız alanda yapıyoruz. Toplumsal ortamımızı da ona nazaran oluşturuyoruz. Hayatımızın çerçevesini işimiz ve iş etrafımız doğrultusunda çizmiş oluyoruz. Hepimiz için kaçınılmaz bir durum. O nedenle kişinin yaparken keyifli olacağı, kendini düzgün hissedeceği bir mesleği olması çok kıymetli. Kişinin bir hobisini gerçekleştirir üzere işine gitmesi gerekir.” dedi.
Gelecekteki meslekleriyle ilgili hayal kurmalılar
Gençlerin gelecekteki mesleklerini düşünürken hayal kurmalarını tavsiye eden Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, şunları söyledi:
“İşimizde mutsuz olduğumuz vakit özel hayatımızda, toplumsal hayatımızda da mutsuz oluyoruz. İlgi alanlarımız süreç içerisinde değişebiliyor. Yaş aralıklarımıza nazaran ilgi alanlarımızda çeşitlilik ve değişiklik olabiliyor. Bir mesleği tek bir şeyle değil yani ‘Mezun olduğumda ne yaparım? Nerelerde çalışırım?’ halinde değil de hayal etmek gerekiyor. Gençler şu devirde bilhassa ona da vakit ayırsınlar. Hayal kursunlar. 5-10 sene sonra nerede olmak istiyorlar? Nasıl bir iş yerinde çalışıyorlar? Nasıl bir aile kurmuşlar? Toplumsal hayatları nasıl ve hakikaten bundan keyif alıyorlar mı? Tüm bunları değerlendirsinler. İlgi alanlarını çok kapsamlı bir şekilde düşünsünler. Zira meslek seçimi bu türlü bir şey. İlgiyi de yeteneği de mesleksel pahaları de içinde barındırıyor. Bir öğrenciyi kan tutuyordur lakin sıhhatle ilgili bir alanda çalışmak istiyordur. Bu kendi özelliklerine uygun değil. O vakit farklı alternatifleri pahalandırmak gerekiyor.”
Adayın kendini âlâ tanıması önemli
Meslek seçimleriyle ilgili adayların kendini tanımasını ve kesinlikle geniş bir araştırma yapması gerektiğini kaydeden Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Çok fazla sayıda meslek ve kısım var. Araştırma yapmak, kıymetlendirmek ve bilgileri toplayıp ondan sonrasında biraz özümsemek gerekiyor. Kendimizi tanımak çok kıymetli. Sıkıntı bir süreç lakin sonuçta kendimizi en güzel bilen tekrar kendimiziz aslında. Tahminen bu süreçte ilgi alanlarını ve yeteneklerini yakın arkadaşlarıyla konuşabilirler. Yakın arkadaşları ve ailesi onlarda hangi özellikleri görüyor? Yeniden tahminen süreç içerisinde okul devrinde rehber öğretmenle teğe bir bağlantı içinde oluyorlar. Onlardan dayanak alabilirler. Bu özellikleriyle birlikte mesleklerin gerektirdiği o özellikleri karşılaştırabilirler.” tavsiyesinde bulundu.
Karar evresi büsbütün gence bırakılmalı
Bu süreçte ailelerin de yapması gerekenlere dikkat çeken Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Bu devirde ebeveynler adaylardan daha heyecanlı. Olağan ki çok haklılar. Hepimiz çocuğumuzu en düzgün yerlerde görmek isteriz. Burada ebeveynlerin daha çok çocuklarının yanlarında durmaları gerekiyor. Karar kademesini büsbütün gence bırakması gerekiyor. Kimi periyotlarda görüyoruz anne baba o kadar baskın ki en sonunda onların istediği oluyor. Bu sefer aday öğrenci mutsuz oluyor. Anne ve babası istediği için mutsuz olacağı bir alanı seçmiş oluyor. Ebeveynler bu periyotta çocuklarıyla birlikte kıymetlendirme yapabilirler. Bütün süreçleri birlikte yürütebilirler. Birlikte araştırma yapabilirler lakin son kararı çocuklarına bırakmaları gerekiyor. Sonuçta biz nerede başarılı oluyoruz? Sahiden memnun olduğumuz, keyifle yaptığımız, büyük bir hevesle yaptığımız alanlarda keyifli oluyoruz. Memnunlukla birlikte başarıyı da yakalamış oluyoruz. Son karar gençlerin olmalı.” diye konuştu.
Geleceğin meslekleri neler?
Geleceğin meslekleri olarak bedellendirilen eğitim ve sağlık üzere alanların gelecekte de insanların gereksinimlerini karşılamaya devam edeceğini söz eden Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Şu anda tercih eğilimlerinin çok yüksek olduğu alanlar var. Eğitim, sağlık bunlar daima gelecekte de gereksinim duyulacak alanlar.” dedi.
Sadece diploma kâfi değil
Üniversiteye girdikten sonra gencin gelişimi için kendini geliştirmeye devam etmesi gerektiğini kaydeden Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, “Üniversite sıralarında kendilerini geliştirmeye, donanımlarını artırmaya devam etmeleri değerli. Bu yılların çok yeterli değerlendirilip yalnızca diplomayla yetinmeyerek ilgi alanları doğrultusunda yeteneklerini ve donanımlarını geliştirmek için efor göstermeleri gerekiyor. Böylelikle öğrenci mezun olunca donanımlı ve aranan biri olarak iş hayatına atılacak.” dedi.
Mutlaka üniversiteleri ziyaret etsinler
Adayların bu süreçte üniversitelerin tanıtım günlerine katılarak hem tercih etmek istedikleri kısım hem de üniversitenin imkanları hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini kaydeden Uzm. Psk. Danışman Ece Tözeniş, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Tüm üniversiteler için tercih günleri devam ediyor. Üniversiteler birebir yerleşkelerinde, yerleşkelerinde tercih ve tanıtım günleri düzenliyorlar. Lütfen imkanları doğrultusunda kesinlikle buraları ziyaret etsinler, hocalarla görüşsünler, kısımlarda okuyan öğrencilerle görüşsünler. Okuyacakları üniversitenin sınıflarını, laboratuvarlarını, toplumsal imkanlarını görsünler. Bu türlü bir imkanları yoksa web sayfaları aktüel oralarda online olarak ulaşabilecekleri pek çok ünite var. Bu araştırmaları kesinlikle bu periyotta yapmalarını öneriyorum.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
