Karşıyaka’da Marmara sarsıntısının 23. yıl dönümü nedeniyle gerçekleşen aktiflikte his dolu anlar yaşandı. O günlere giden vatandaşlar …
Karşıyaka’da Marmara sarsıntısının 23. yıl dönümü nedeniyle gerçekleşen aktiflikte his dolu anlar yaşandı. O günlere giden vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.
Karşıyaka Belediyesi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Karşıyaka Kent Kurulu tarafından Bostanlı Zühtü Işıl Meydanı’nda 17 Ağustos 1999’da meydana gelen sarsıntısı anma aktifliği düzenlendi. Aktifliğe; Karşıyaka Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay, Karşıyaka Kentsel Dönüşüm Müdürü Aynur Gündoğdu ve Karşıyaka Kent Kurulu üyeleri de katıldı. Aktiflik; Sarsıntıya Hassaslık ve İzmir Sarsıntısı Fotoğrafları Stantları çalışması ile başladı. 17 Ağustos Depremi’nin yıkıcılığının anlatıldığı stant, halk tarafından dikkat çekti. Şantiye Tozu Tiyatrosu tarafından “Zar Atma” oyunu sergilendi. Oyunda konut alırken yapılan bir kusur seyircilere soruldu. Seyircilerden yanlışsız karşılığı veren bireye kuş meskeni ikram edildi. Egeyi Sevenler Derneği tarafından dans gösterisi yapıldı. Şov de bir müteahhidin çektiği vicdan azabı bahis alındı. Dans gösterisi sonrası his dolu anlar yaşandı. Aktifliğin sonunda Afet İdaresinde Vatandaşın Rolü ve Sorumluluğu ve Afet İdaresi üzerine forum gerçekleştirildi. Forumun moderatörü Karşıyaka Kent Kurulu Lideri Selman Boyacıoğlu olurken, konuşmacı olarak Emekli Vali Yardımcısı Mustafa Aydın ve İMO İzmir Şubesi’nden Nurgül Atabay yer aldı.
“BUNLARI YAPARSAK YOL ALMA TALİHİMİZ OLACAK”
Emekli Vali Yardımcısı Mustafa Aydın konuşmasında misyonu boyunca yapılan zelzele ile ilgili faaliyetleri anlattı. Eğitimlerde mühendislerin ve sivil savunma uzmanlarının yer aldığını vurgulayan Mustafa Aydın, eğitimlerin formatının değiştiğini ve internet ortamından da ulaşılabileceğini belirtti. Mustafa Aydın şunları kaydetti: “2006 -2012 yıllarında İzmir Vali Yardımcısı olarak vazife yaptım ve arkadaşlarımız ile birlikte afet ile ilgili kısma baktık. Afet idaresi dediğimiz vakit en başta devletin, mahallî idarelerin temel vazifesi var. Lakin vatandaşlarımızın da bir takım şeyleri yapması, misyonlarda bulunması lazım. Biz bugün afet idaresinin vatandaş boyutunu sizlerle paylaşmaya çalışacağız. Türkiye’de afetler konusunda başta okullar olmak üzere birçok alanda bu eğitimler yapıldı. Çocuklarımıza, torunlarımıza sorarsanız bu eğitimler verildi. 2004, 2005, 2006 yıllarında merhum Ahmet Mete Işıkara devrinde Türkiye’deki tüm okullarda öğretmenler seçildi ve afet şuuru konusunda eğitimler verildi. Bu eğitimler yaklaşık 7, 8 sene sürdü. Biz yarın bir afet olduğu vakit ‘kim nerede?’ diye bağıracağımıza evvel olayın ne olduğunu bilip, kendi rolümüzü de anladığımız takdirde bir adım atma talihimiz olacaktır. Türkiye’de afet idaresi sorumlusu Afet ve Acil Durum İdare Başkanlığı. Web sitesine girerek, afet idaresi eğitimleri almanız mümkün. Temel Afet Şuuru eğitimi almamız lazım. Bunu muhtarımızdan, gerekli yerlerden, kaymakamlıktan, belediyeden talep etmemiz lazım. AFAD’ın gönüllülük sistemi var, buna kesinlikle girmeniz lazım. Bu modüle girerek afetlerde neyi nasıl yapacağımız konusunda bilgi sahibi olmamız lazım. Bunları yaparsak yol alma talihimiz olacak.”
“3 GÜN SONRA YIKIMIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ FARK EDEBİLDİK”
17 Ağustos Zelzelesi sonrası yapılan yasal düzenlemeleri anlatan İMO İzmir Şubesi’nden Nurgül Atabay, yapılması gereken çalışmalardan bahsederek şunları aktardı: “Bundan tam 23 yıl evvel daima birlikte bu acı olayı yaşadık. 17 Ağustos Depremi’nden 3 gün sonra yıkımın büyüklüğünü fark edebildik. Birinci başta ne kadar büyük bir can ve mal kaybı olduğunu ne yazık ki fark edemedik. O günlerde şu anki kadar yaygın bir toplumsal medya ya da ulaşım ağımız yoktu. 17 Ağustos sarsıntısından sonra birçok yasal düzenlemeler yapıldı. Bunlardan kimileri; öncelikle özel irtibat vergisi getirildi, daha sonra kalıcı hale geldi. Zelzele sonrası incelemelerde bulunmak üzere 20 bilim insanı ile birlikte Ulusal Zelzele Kurulu oluşturuldu. Ancak bu kurul ne yazık ki 2007 yılında kapatıldı. İstanbul’un birçok noktasına zelzele konteynerleri kondu, bu zelzele konteynerinin konulduğu alanlar da toplanma alanı ilan edildi, ancak ne yazık ki bu alanlar imara açılarak toplanma alanı statüsünden çıkarıldı. Bizim bölgemizde de toplanma alanları ile ilgili önemli bir çalışma yapıldı. İzmir’deki toplanma sayısı şu anda 381 adet olarak belirlendi. Karşıyaka bölgesi içerisinde ise 28 adet toplanma alanı var. Bunu öğrenebilmek için e-devlet üzerinden bakabilirsiniz. Sarsıntı sigortası mecburî hale getirildi. 30 Ekim sonrası İzmir’deki sarsıntı sigortası yapılma oranı yüzde 50 civarında. Bunun arttırılması gerekir. Sarsıntı sonrası yaşanılan maddi kayıpları düşünürsek, DASK için ödenen çok düşük bir ölçü kalıyor.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
