Kanserin görülme sıklığı dünyada ve ülkemizde süratle artarken bayanlarda göğüs, erkeklerde ise prostat kanseri birinci sırada göze çarpıyor. Her …
Kanserin görülme sıklığı dünyada ve ülkemizde süratle artarken bayanlarda göğüs, erkeklerde ise prostat kanseri birinci sırada göze çarpıyor. Her 8 erkekten 1’inin prostat kanseri ile karşılaştığı günümüzde erken teşhis ve çağdaş tedavi uygulamaları sayesinde bu kanserin büsbütün atlatılması mümkün olabiliyor. Hiçbir belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyebilen prostat kanserinin erken evrede teşhis edilebilmesi için her erkeğin 50 yaşından sonra kesinlikle yılda bir defa alanında uzman bir üroloji tabibe muayene olması gerekiyor. Prostat kanserinin tedavisinde ise robotik cerrahi formülü hastaya sağladığı konfor ile öne çıkıyor. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Binbay, “1-30 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle prostat kanseri ve çağdaş tedavi teknikleri hakkında bilgi verdi.
45 yaşından sonra doktor denetimini ihmal etmeyin
Sadece erkeklerde bulunan prostatın bedende üreme ve idrar tutma üzere değerli işlevleri bulunmaktadır. Sağlıklıyken ceviz büyüklüğünde olan ve tüm vazifelerini muvaffakiyetle yapan prostatın dokularında genetik faktörler, ileri yaş, sistemsiz beslenme ve hareketsiz ömür nedeniyle anormallikler oluşabilmektedir. Bu anormalliklerin sonucu oluşan kanserli tümörler de prostatın misyonlarını yerine getirmesini engelleyebilmektedir. Prostat kanseri hiçbir belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerlemektedir. Bu nedenle ailesindeki bayanlarda göğüs erkeklerde ise prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerin 45 yaşından sonra, ailesinde hiçbir kanser hikayesi olmayan erkeklerin ise 50 yaşından sonra hiçbir şikayet beklemeden kesinlikle yılda bir defa alanında uzman bir üroloğa denetime gitmesi gerekmektedir.
Füzyon prostat biyopsi ile kesin tanı
Ailesinde prostat kanseri kıssası olanlar idrar yapmakta sorun yaşamıyorsa bile kesinlikle doktora başvurmalıdır. Üroloji tabibi hastanın öyküsünü dinlendikten sonra yapacağı muayene sonrası kandan bakılan total PSA testini isteyecektir. Prostat kanseri kuşkusu olan hastalara prostat biyopsisi yapılarak teşhis konulabilmektedir. Zira yalnızca kan total PSA ve prostat muayenesi ile 4 prostat kanserli hastadan birinde var olan prostat kanseri görülememektedir. Günümüzde prostat biyopsileri sedasyon altında, acısız ve MR füzyon sistemleri kullanılarak yapılmaktadır. MR füzyon prostat biyopsileri ile en hakikat kıymetlendirme yapılarak hastaya kesin teşhis konulabilmektedir.
Hastaya özel da Vinci robotik cerrahi prosedürü eski sağlıklı günlere dönüşü sağlıyor
Her hastalıkta olduğu üzere prostat kanserinde de erken teşhis tedavi bahtını artırmaktadır. Cerrahi yol ise prostat kanserinde yüksek muvaffakiyet talihi sağlamaktadır. Prostat kanseri teşhisi konulan hastaya yaşı, genel sağlık durumu, kanserin evresi ve derecesine nazaran tedavi formülü belirlenmektedir. Prostat kanserinin tedavisinde cerrahide bir ihtilal olarak isimlendirilen robotik cerrahi öne çıkmaktadır.
Hasta ameliyattan 2 gün sonra toplumsal hayatına dönebiliyor
Prostat bedenin en derin yerine yerleşmiş bir organdır ve idrar tutma kasları ile sertleşmeyi sağlayan sonlara yapışık bir şekilde bulunmaktadır. Tüm bu yapıları etrafı varlıklı bir damar yumağından çevrili olduğu için prostat ameliyatları robotik cerrahi metotları ile çarçabuk yapılabilmektedir. Alanında deneyimli robotik cerrahi doktoru ve hasta tıpkı odada bulunur ve cerrah robot konsolundan robotik sistemi denetim eder. Robotik cerrahi ameliyat alanını 3 boyutlu bir şekilde, derinlik hissi ile ve katlarca büyütülmüş olarak görebilmektedir. Ameliyat 8 mm’lik 4 adet küçük kesi aracılığı ile yapıldığı için ameliyat sonrası hastaların ağrı kesici muhtaçlığı daha az olmaktadır. Robotik cerrahi hastanın karnı karbondioksit gazı ile şişirilerek yapılmaktadır. Böylelikle karın içerisinde yüksek basınç prostat etrafındaki damar ağından ameliyat sırasında kanama olmamasını sağlamaktadır. Robotik cerrahide kullanılan makaslar ve tutucu aletler küçük boyutlardadır ve insan el bileğinden daha üstün hareket yeteneğine sahiptir. Bu yüzden elin giremeyeceği bu alanlara robotik cerrahinin kolları ile rahatlıkla ulaşılarak sonlar korunabilmektedir. Prostat çıktıktan sonra idrar torbası ve idrar kanallarını su sızdırmaz şekilde birbirine dikmek ameliyatın en kıymetli noktalarından birini oluşturmaktadır. Robotik cerrahi ile bu dikim süreci harika bir şekilde yapılabildiği için, hastaların sondaları ameliyattan 5-6 gün sonra çıkarılarak hasta 2 gün sonra taburcu edilebilmektedir. Robotik cerrahi usulü ile ameliyat edilen hastalar için ameliyat sonrası idrar kaçırma ihtimalleri ve idrar yolunda darlık gelişme riskleri de minimalize edilmektedir. Ayrıyeten bu prosedürle cinsel işlevler da korunmaktadır. Bunula birlikte robotik cerrahi teknolojisine eklenen yeni özellikler sayesinde, prostat kanseri sıçramış olan lenf bezleri ve ameliyat ile çıkarılması gereken lenf bezleri çarçabuk belirlenir. Bu teknoloji kanserli dokuların daha düzgün temizlenmesini sağlayabilmektedir. Bu teknolojik özellikler her robotta mevcut değildir, yalnızca son teknoloji eseri aygıtlarda bulunmaktadır.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
