Altın Koza’da Tayfun Pirselimoğlu’na Büyük İlgi

Pirselimoğlu: “İyi sinema yapmak için gayret gösteren bir direktörüm.”

“Oscar, beni sizin kadar heyecanlandırmıyor”

Festivalin özel gösterim kısmında Oscar aday adayı “Kerr” gösterildi. Seyircinin yoğun ilgi gösterdiği Kerr’in gösterimi sonrasında direktör Tayfun Pirselimoğlu seyircinin sorularını yanıtladı.

29. MİLLETLERARASI ADANA ALTIN KOZA SİNEMA FESTİVALİ’NİN BİRİNCİ GÜNÜNDE

“BANA KARANLIĞINI ANLAT” VE “BİR VAKİTLER GELECEK 2121” SEYİRCİ İLE BULUŞTU.

95. Akademi Ödülleri’nde En Düzgün Memleketler arası Sinema kategorisi için Türkiye’nin aday adayı, Tayfun Pirselimoğlu’nun tıpkı isimli romanından sinemaya uyarladığı “Kerr” sineması, Memleketler arası 29. Adana Altın Koza Sinema Festivali’nde sinemaseverlerle buluştu. ‘’Esas 01 Burda AVM Cinemapink’’te gösterilen sinema sonrası Esin Küçüktepepınar moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye, sinemanın senaryosunu yazarak direktörlüğünü de üstlenen Tayfun Pirselimoğlu’nun yanı sıra; üretimci Vildan Erşen, sinemanın oyuncuları Fazilet Şenocak, İstek Akın ve sanat direktörü Natali Yeres katıldı.

İzleyicilerin tam not verdiği sinema sonrası, gelen soruları cevaplayan sinema takımı büyük ilgi gördü. Gelen Oscar adaylığı sorusu üzerine Tayfun Pirselimoğlu ‘’İyi sinema yapmak için efor gösteren bir direktörüm. Bu türlü bir durumla karşılaşmak beğenilen oluyor, reddedecek değilim fakat filmlerimi bunun için de yaptığımı söyleyemem açıkçası. Bizim Oscar’a atfettiğimiz ehemmiyet değerli lakin Hollywood öteki bir dünya. Bizim dışımızdaki sinemanın döndüğü alan çok farklı. Oscar’ı duyunca insanların heyecanlanmasını anlıyorum fakat beni sizin kadar heyecanlandırdığını söyleyemem doğrusu’’ dedi.

“Filmler yaşlanır fakat ölmez”

Filme başlamadan evvel dersine güzel çalışan bir direktör olduğunu belirten Pirselimoğlu ‘’Detaylı çalışırım. Bu çok yapılmayan bir şey lakin gerçek sinemanın fakat bu şekilde yapılacağına dair bir niyetim var. Dersini yeterli çalışınca set daha süratli oluyor. Yazarken tahayyül ettiğiniz resmi kotarmak daha kolay oluyor. Her sinemanın bir ömrü vardır, sinemalar yaşlanır lakin ölmez. Sinemaların çok uzun süren bir hayatı vardır. Münasebetiyle en değerli şey gerini döndüğünüz de güzel ki yapmışım dedirtiyorsa size bu bütün ödüllerden daha kıymetli’’ dedi.

“Diktatör bir direktör değilim.”

‘’Bir şeyin tekrar ediyor olması üzerine baş yordum. Romanı yazdım. Sonrasında ‘’Kerr’’ kitabımın görsel hale dönüşmesi gerektiğine dair bir inanca kapıldım. Senaryo haline getirdim ve sonrasında sineması çektik’’ diyen direktör, sinemalarını çekerken rastgele bir problemle karşılaştığında nasıl çözdüğüne dair gelen soru üzerine şunları söyledi: ‘’Olabilecek ihtimalleri hesaplıyorum ancak o ihtimallerin dışında milyon tane ihtimalle karşılaşıyorsunuz. Kıymetli olan o anla alakalı sorunu çabucak çözmek ya da onu değerlendirilebilecek bir öge olarak görmek. Diktatör bir direktör değilim. Sinema o denli tuhaf ki, aklınıza hiç gelmeyen bir şey ansızın olabilir. Bir sinemanın çekimi sırasında senaryoyu değiştirdim. Bu çok cüretkâr bir şey. Zira o an bir sorunla karşılaşıyorsunuz. Direktörlük bu türlü bir şey. Karşılaştığınız sorunu o anda en gerçek şekilde çözmek… “

Her sinemanın bir dünyası olduğunu söyleyen direktör, izleyiciye sorular sordurtan sinemalar yapmayı sevdiğini söyledi ve ‘’Yönetmenin seyircide soru işaretleri yaratması, izleyicinin o soru işaretleriyle yaşaması ve tahminen bir ay sonra tekrar aklına gelmesi… Benim bu türlü taşıdığım binlerce sinema var. Bu bir yüktür ancak yeterli bir yüktür. Güzel sinemanın bizi bu yüklerle bir yere hakikat götürdüğünü düşünüyorum’’ dedi.

GİZEM KIZIL’IN BİRİNCİ SİNEMASI; BİR YÜZLEŞME HİKAYESİ

“BANA KARANLIĞINI ANLAT”

Aslıhan Gürbüz; “Çekimler öncesi uzun bir çalışma süreci geçirdim.”

Gizem Kızıl; “Ya düğünlerde ya da cenazelerde birebir saf yüzleşmeler yaşanabiliyor.”

Festivalin Ulusal Müsabaka sinemalarından birinci olarak “Bana Karanlığını Anlat” seyirci karşısına çıktı. Ayşe Barım’ın yapımcılığını üstlendiği sinemanın gösterimine yapımcının yanı sıra sinemanın senaryosunu yazarak direktörlüğünü de yapan Gizem Kızıl ile başrol oyuncuları Aslıhan Gürbüz, Serpil Gül, Gizem Güçlü ve Selim Can Yalçın katıldı. Gösterim sonrası seyircilerin sorularını yanıtlayan direktör Gizem Kızıl birinci sineması “Bana Karanlığı Anlat” için bir yüzleşme kıssası olduğunu söyledi. Kızıl “ailemde, etrafımda, kendi topraklarımızda gördüğüm en net, ya düğünlerde ya da cenazelerde birebir saf yüzleşmeler yaşanabiliyor, bunun üzerinden anlatmak istedim” dedi. Sinemanın başrolü Nermin’i canlandıran Aslıhan Gürbüz ise, sinema için uzun süren bir çalışma periyodu geçirdiğini, sete çıktığında ise Nermin’in nerede, nasıl duracağını bildiğini söyledi. Sineması izlemeye gelenler arasında Serenay Sarıkaya ile Burak Deniz de vardı.

ÜÇLEMENİN ORTANCASI; “BİR VAKİTLER GELECEK: 2121”

Serpil Kızıl; “Nasıl bir gelecek bırakıyoruz?”

Ayşenil Şamlıoğlu; “Yeni gelen kuşaklara baktığımda, her biri gereğini yerine getirecektir diye düşünüyorum.”

Yarışma sinemalarından bir oburu “Bir Vakitler Gelecek: 2121” ise şenliğin tek bilim kurgu üretimi. Sinemanın gösterimi, direktör ve senarist Serpil Altın, senarist Korhan Uğur, sanat direktörü Özüdoğru Cici ile başrol oyuncuları Ayşenil Şamlıoğlu, Selen Öztürk ve görüntü direktörü Kaan Çalışkan’ın iştirakiyle gerçekleşti. Gösterim sonrası sinema grubu izleyicilerin sorularını yanıtladı.

Serpil Altın birinci sineması “Bir Vakitler Gelecek: 2121” ile ilgili izleyicilerin sorularını yanıtlarken, nasıl bir gelecek bırakıyoruz sorusunu sorma muhtaçlığı hissetmenin sinemanın çıkış noktası olduğunu söyledi. Bir üçleme olduğunu da söyleyen Altın bu sinemasının üçlemenin ortancası olduğunu belirtti.

Filmin başrolünde yer alan Ayşenil Şamlıoğlu ise, ‘’Kendi geçmişime baktığımda kimi vakitler çok hoştu, çok lezzetliydi. Geçmişime baktığımda sevgiyle andığım anılar var elbet. Lakin gelecekten asla umudumu kesmem. Yeni gelen jenerasyonlara baktığımda, her biri gereğini yerine getirecektir diye düşünüyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı