Dünyada ve ülkemizde süratle yaygınlaşan koronovirüs salgını, ‘pozitif’ sonuçla karşılaşan şahısların ömründe yalnızca fizikî değil, ruhsal …
Dünyada ve ülkemizde süratle yaygınlaşan koronovirüs salgını, ‘pozitif’ sonuçla karşılaşan şahısların ömründe yalnızca fizikî değil, ruhsal problemlere da yol açabiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Seren Öztoprak Kılıç “Yüzyılın salgın hastalığı Covid-19’un, rastgele bir ruhsal hastalığı olmayan şahıslarda birtakım ruhsal meselelere, ruhsal hastalığa sahip şahıslarda ise hastalığın şiddetlenmesine sebep olabildiğini sıkça görüyoruz. Koronavirüs tanısı alan bireyler, ‘nerede eksik ya da kusur yaptım, kimden bulaştı, gereğince dikkat etmedim mi’ üzere fikirlerle kendilerini sorgulamaya başlıyorlar. Kendilerini suçlamakla birlikte, hastalığının nasıl ilerleyeceği ve yakınlarına bulaştırmak konusunda dert duyup, bulaştırdılarsa suçluluk duygusu ile depresyona girebiliyorlar” diyor. Covid-19 ile birlikte son iki yıldır pek çok bireyde sonluluk, tahammülsüzlük, öfke patlamaları, konsantrasyon zahmeti, dert bozukluğu, mutsuzluk, mevt korkusu ve depresyon üzere ruhsal problemlerin görülme sıklığının arttığını belirten Uzman Klinik Psikolog Seren Öztoprak Kılıç, bu meselelerin üstesinden gelmemize yardımcı olabilecek 7 tedbiri anlattı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu.
Virüse yakalananlar bu durumun yalnızca kendisine mahsus olmadığını, hasta olup uygunlaşan insanların da olduğunu unutmamalıdır. Gerçekçi fikir içine girilmeli, daima bedensel belirtileri dinlememeli, bakış açılarını değiştirmelidirler. Yani umutlu olun ve olumlu düşünün.
Medya yayınlarına gereğinden fazla maruz kalmayarak, sağlam kaynakları takip etmek değerli. Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığının önerdiği önlem kurallarını uygulayın. Dehşet ve korkunuzu, bilgi sahibi olarak ve gerekli önlemleri uygulayarak aza indirebilirsiniz. Kaygınızın, endişenizin artması öbür pek çok şeyi olumsuz algılamanıza sebep olur. Bu yüzden kaygınızı artıracak kişi ve kaynaklardan uzak durun. Mevzu hakkında bilgisi olmayan şahısları ve yayınları takip etmeyin. Öğrenmek istediğiniz şeyleri, sağlam kaynaklardan öğrenin.
Haberlerden çok kaçınmak, belirsizliğin ve beraberinde telaşın artmasına yol açarak paniğe sebep olabilir. Bu nedenle haberleri takip edin fakat daima koronavirüs hakkında araştırma, haber takibi yapmayın. Farklı alanlardaki haberleri de okuyun. Toplumsal medyayı aralıklı kullanın. Bu da hem kaygınızın azalmasını hem de vaktinizi daha verimli kullanmanızı sağlayacaktır.
İzolasyon halindeyken hobilerinizle vakit geçirmek kendinizi daha yeterli hissettirecektir. Daha evvel vakit eksikliğinden ertelenen uğraşlara yönelmek daha kaliteli vakit geçirmenizi sağlayacaktır. Kitap okuyabilir, sinema izleyebilir, mesken içinde antrenmanlar yapabilirsiniz. Çocuklarınızla oyunlar oynayabilir, aktiviteler yapabilirsiniz. Kaygınızı yönetebilmek için olağan hayatınızı sürdürebilmeniz gerekir. Konuttaki rutininizi devam ettirmeye çalışın. Öbür gündemlerle de ilgilenin.
Öteki bireylerle ilişki kurun. Yakınlarınızla irtibat halinde olup, toplumsal arayı koruyarak toplumsal alakaları devam ettirin. Tasalarınızı ve nasıl hissettiğinizi bir arkadaşınız ya da aile üyenizle paylaşın. Sağlıklı ilgilerinizi sürdürün.
Sağlıklı beslenin, istikrarlı yemekler yemeye çalışın, sistemli antrenman yapın. Alkol ve sigaradan kaçının, çay ve kahve tüketiminize dikkat edin. Gün ışığı almayı ihmal etmeyin. Uyku kalitenizi artırmak için; her gün tıpkı saatlerde uyuyup uyanın, yatmadan en az bir saat evvel elektronik aygıtları kullanmayı bırakın.
Uzman Klinik Psikolog Seren Öztoprak Kılıç “Kaygı ve endişe, kâfi ölçüde ise gereklidir ve bizi gerçek olan tedbirleri almaya yönlendirir. Fakat dert ve dehşet; yeme ve uyku bozukluklarına sebep oluyor ve hayat kalitesini değiştiriyorsa, kişinin psikolojisinin olumsuz etkilendiğinin işaretidir. Erken tedbir alınmazsa, ilerleyen süreçte koronavirüsün ruhsal tesirleriyle baş edilmesi daha sıkıntı olacaktır. Bu nedenle; bireyler kendine ziyan verecek ölçülerde önlem kurallarını uyguluyorsa, uyku ve yeme bozuklukları başladıysa, fonksiyonelliği bozacak ölçüde panik ve kaygı durumu, hayat kalitesinde olumsuz değişimler var ise, ruhsal takviye almaktan kaçınmamak gerekir” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
