Çağımızın en korkulan hastalıklarından biri kuşkusuz ki kanser! Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon, ülkemizde yaklaşık 175 bin şahsa kanser …
Çağımızın en korkulan hastalıklarından biri kuşkusuz ki kanser! Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon, ülkemizde yaklaşık 175 bin şahsa kanser tanısı konuyor. Günümüzde her ne kadar kanser tanısı alan hasta sayısı artsa da, teşhis ile tedavisinde çığır açan gelişmeler ve nizamlı yapılan taramalar sayesinde uzun yıllar sağlıklı ömür sürebilen kanserli hasta sayısı da giderek artıyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Müellif, kanser tedavisinden başarılı sonuç alınmasında erken teşhisin kilit rol oynadığına dikkat çekerek, “Düzenli taramalar yaptırarak ve belirtileri dikkate alıp vaktinde tabibe başvurarak kanserin erken teşhis edilmesini, böylelikle tedavideki muvaffakiyet talihini arttırabiliriz. Günümüzde erken teşhis edilen pek çok kanser cinsinde artık tam şifa sağlanabiliyor yahut hastanın uzun yıllar sağlıklı yaşaması mümkün olabiliyor. Kâfi ki nizamlı taramalar aksatılmasın, kanser belirtilerinde vakit kaybetmeden tabibe başvurulsun” diyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Muharrir, kanserin değerli sinyallerini anlattı; teklifler ve ihtarlarda bulundu!
Öksürük
Kış aylarında ve pandemide öksürük en sık Covid-19 enfeksiyonu, nezle ve grip üzere teneffüs yolu enfeksiyonları nedeniyle gelişiyor. Ayrıyeten reflü, birtakım tansiyon ilaçları, astım ve daha pek çok etken öksürüğe yol açabiliyor. Lakin dikkat! Bilhassa kış aylarında üst teneffüs yolu enfeksiyonundan kaynakladığı niyetiyle ihmal edilebilen öksürük, akciğer kanserinin kıymetli bir belirtisi de olabiliyor! Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Muharrir, bilhassa teneffüs yolu enfeksiyonlarından sonra dört hafta geçmesine karşın öksürüğün dinmemesi halinde kesinlikle tabibe başvurmak gerektiği ikazında bulunarak, “Sigara içme hikayesi olan ve enfeksiyon olmadan öksürük yakınmaları başlayan bireylerde de akciğer kanserini düşünerek tetkik yapılıyor” diyor.
Ses kısıklığı
Kış aylarında ses kısıklığı en sık grip ve faranjit üzere teneffüs yolu enfeksiyonlarından kaynaklansa da, reflü ile poliplerin yanı sıra sigara tüketimi üzere daha pek çok etken bu probleme neden olabiliyor. Ses kısıklığı birebir vakitte gırtlak kanserine de işaret edebiliyor! Prof. Dr. Aziz Muharrir, ses kısıklığının 3-4 haftadan uzun sürmesi durumunda kesinlikle kulak, burun ve boğaz muayenesi olunması gerektiğini belirterek, “Özellikle de sigara içen bireylerde başlayan ses kısıklığı gırtlak kanserini daha fazla aklımıza getirmemize neden oluyor” diyor.
Kanama
Bedenimizin değişik yerlerinde kanamalar olabiliyor ve bu sorunun nedeninin kesinlikle belirlenmesi yaşamsal ehemmiyet taşıyor. Zira pek çok nedenle oluşabilen kanama kanserin de habercisi olabiliyor! Kusmayla birlikte seyreden kanama mide kanserini düşündürürken, kanlı balgam akciğer ve teneffüs yolları kanserini akla getiriyor. İdrar yollarında görülen kanama da mesane, üreter ve böbrek kanserinden ötürü gelişebiliyor. Bunların yanı sıra rektal, bir öbür deyişle makatta oluşan kanama bağırsak kanseri, vajinal kanama da rahim ağzı ya da rahim kanseri sonucu oluşabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Muharrir, “Tabi ki kanamaların tek nedeni kanser değildir lakin kanser bu üzere durumlarda akılda tutulmalıdır” diyor.
Kilo kaybı
Kilo kaybı da birçok nedenden kaynaklanabiliyor. Kilo vermek maksadıyla diyet yapmadan kilo kaybı oluyorsa ve bu sıkıntıya iştahsızlık da eşlik ediyorsa, altta yatan etken böbrek yetmezliği, karaciğer hastalığı, kronik bronşit, tiroidin fazla çalışması, diyabet ve bağırsak emilim bozukluğu olabiliyor. Prof. Dr. Aziz Muharrir, bu faktörlerin yanı sıra kilo kaybının kanserin de belirtisi olabileceğini söyleyerek, “Kilo kaybı muhakkak bir kansere has olmayıp birçok kanser çeşidinde görülebilen bir belirtidir” diyor.
Ağrı
Ağrı bedenimizin alarm sistemi üzere çalışıyor ve yolunda gitmeyen bir durum olduğunu gösteriyor. Pek çok hastalığın yanı sıra ağrı kanserin de değerli bir belirtisi olabiliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Müellif, kanserin cinsine nazaran ağrı olan bölgenin değiştiğini vurgulayarak, şöyle devam ediyor: “Geçmeyen karın ağrılarına bilhassa kilo kaybı da eşlik ediyorsa; mide, kalın bağırsak yahut pankreas kanserini düşündürebiliyor. Göğüs duvarındaki ağrı akciğer kanseri yahut akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) kaynaklı olabiliyor. Geçmeyen baş ağrıları beyin tümörlerine işaret edebiliyor. Son vakitlerde gelişen, geçmeyen ve tıpkı yerde sabit kalan kemik ağrıları ise kanser yayılımına bağlı oluşabiliyor”
Deri değişiklikleri
Ciltte bilhassa güneş gören yerlerde başlayan kabarık yahut tam tersine çöküntü halindeki oluşumlar cilt kanseri açısından bedellendiriliyor. Derinin en sık rastlanan kanserleri olan sküamöz hücreli ve bazal hücreli kanserler, bu cinsten belirtilerle kendilerini gösteriyor. Derinin en kıymetli kanseri olan melanom ise çoğunlukla benlerde oluşuyor. Benlerdeki simetrinin bozulması, renk değişikliği (alacalı bir hal alması), ben kenarının düzensizleşmesi, bende sulanma (ülser) ve ben çapının büyümesi durumunda melanomdan şüphelenilmelidir.
Yutma zorluğu
Yutma zorluğu; demir eksikliği anemisi, akalazya, enfeksiyon ve divertikül üzere nedenlerden kaynaklanabileceği üzere, sorunun kaynağı kanser de olabiliyor. Yutma zorluğu yapabilen kanserler arasında yemek borusu kanseri, mide kanseri, yutak kanseri ve yemek borusuna dışardan bası yapan kanserler (akciğer kanseri, lenfoma, timoma) yer alıyor. Hasebiyle yeni gelişen yutma zorluğunda kesinlikle tabibe başvurmak gerekiyor.
Şişlikler
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Müellif, bedende fark edilen her türlü şişliğin dikkate alınması ve vakit kaybetmeden tabibe başvurulması gerektiğini belirterek, “Şişlikler kanserin cinsine bağlı olarak ağız içinde, kaslarda, kemiklerde, deride, göğüste yahut testislerde gelişebiliyor. Örneğin göğüste yeni oluştuğu fark edilen kitle göğüs kanserini düşündürüyor. Erkeklerde testislerdeki şişlikler de testis kanserinin belirtisi olabiliyor. Ağız içinde oluşan şişlikler ağız kanserine işaret ederken, derideki şişlikler deri kanserinin, kaslardaki şişlikler ise sarkomun habercisi olabiliyor” diyor.
Güzelleşmeyen yaralar
Bedenimizde uygunlaşması uzun süren yahut güzelleşmeyen yaraların kesinlikle tetkik ve takip edilmeleri büyük kıymet taşıyor. Bunun nedeni ise derideki güzelleşmeyen yaraların diyabet hastalığının yanı sıra cilt kanserinden de kaynaklanabilmeleri. Ayrıyeten ağız içerisinde aft formunda gelişip büyüyen ve güzelleşmeyen yaralar da ağız içi kanserine işaret edebiliyor.
Anemi (Kansızlık)
Anemi, bir öteki deyişle kansızlık, ülkemizde çok sık rastlanan bir hastalık. Pek çok nedenden kaynaklanıyor ve en sık demir eksikliği sebebiyle oluşuyor. Erkeklerde ve menopoz sonrasında bayanlarda demir eksikliğine bağlı gelişen aneminin kesinlikle tetkik edilmesi gerekiyor. Zira mide ve kalın bağırsak kanserleri kendilerini birinci olarak demir eksikliği anemisiyle gösterebiliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
