Vatandaşların, hükûmetlerin ve kuruluşların dijital ilişkiye her zamankinden daha fazla bağımlı olduğu günümüz dünyasında, sektörel açıdan en …
Vatandaşların, hükûmetlerin ve kuruluşların dijital ilişkiye her zamankinden daha fazla bağımlı olduğu günümüz dünyasında, sektörel açıdan en değerli problemlerden biri de siber güvenlik. Bu mevzu bir müddettir kamuoyunun gündeminde yer alıyor olsa da, siber dayanıklılıkları konusunda kendilerini inançta hisseden örgüt yöneticileriyle bu türlü hissetmeyen güvenlik yöneticileri arasında hala büyük bir algı farkı olduğu görülüyor.
Siber kabahatler yavaşlama eğilimi göstermediğine ve bunun toplumun her bölümü için risk oluşturmaya devam ettiğine dikkat çeken Dell Technologies Bilgi Muhafaza Tahlilleri Ülke Müdürü Şevket Ağaoğlu, “2021 yılında fidye yazılımı atakları yüzde 150 oranında artış gösterdi ve uzmanların yüzde 80’inden fazlası, bu artışın artık kamu güvenliğini tehdit ettiğini söylüyor. Bu istatistikler, günümüzde siber hataların vahametini ve ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Hasebiyle karşımıza, ‘Küresel toparlanmaya ve yeni bir ekonomik büyüme devrine odaklandığımız bu süreçte siber tehditlere karşı nasıl korunacağız?’ sorusu çıkıyor” diyor.
“Kamu ve özel kesim ortasındaki iş birliği ve dayanak hiç bu kadar hayati olmadı”
Son aylarda, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2022 Global Risk Raporunda siber hücum tehdidi ve dijital dayanıklılığı odağına alan siyasetleri ve G7 Bildirisinde “uzmanlığı paylaşmak ve siber riskleri en aza indirmek için birlikte çalışmak” konusunda sağlanan mutabakatı hatırlatan Ağaoğlu, siber dayanıklılığın değerine ve atılması gereken adımlara ise şöyle değiniyor:
“Yarının ekonomileri için global olarak dijital iştirak, sürdürülebilirlik, düzgünleştirilmiş sağlık çıktıları, savunma ve çok daha fazlasını sunmak hedefiyle siber dayanıklılık, değerli bir yapı taşı ve kolaylaştırıcı olarak karşımıza çıkıyor. Siber hatalarla ilgili olumsuz finansal tesirler sismik olup iktisatların uzun vadede bunların tesirlerini azaltmaya çalışması sürdürülebilir değil. Yapay Zekâ (AI), Makine Tahsili (ML) ve IoT üzere ileri teknolojilerin gelecekteki ilerleme için temel yapı taşları olduğu bir sır değil, lakin ironik olan şu ki siber hatalılar için yeni fırsatlar sunan tam da bu teknolojiler. Asıl zorluk ise bu cins teknolojilerin güvenliğini sağlamak ve siber hatalıların oluşturduğu tehditlere karşı daha güçlü, uzun vadeli tahliller sağlamak olacak. İktisadın tekrar dengelenmesi lakin, tüm kuruluşların ve işletmelerin bu araçlara erişebilmeleriyle hakkaniyetli olacak. Bu vizyonu gerçeğe dönüştürmek için kamu ve özel kesim ortasındaki iş birliği ve dayanağa duyulan gereksinim ise hiç bu kadar hayati olmadı.
Daha geniş tabanlı ekonomik büyüme için kritik KOBİ Siber desteği
Yerel iktisatların bel kemiği olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ’ler) ne yazık ki büyük risk altındalar. KOBİ’ler ticaret ve lojistik, ortak ağlar ve dijital ekosistemler için değerli bir öge olarak görülüyor lakin giderek siber taarruzların amacı hâline geliyorlar. Araştırmalar, siber hücumların yüzde 43’ünün küçük işletmelere karşı yapıldığını gösteriyor, bu oran birkaç yıl evvel yüzde 18 düzeyindeydi. Son yayımlanan WEF raporları, araştırma iştirakçilerinin yüzde 88’inin ekosistemlerinde yer alan KOBİ’lerin siber dayanıklılıklarından tasa duyduğunu gösteriyor.
Özellikle daha güçlü ve istikrarlı toplumlar kurmak istediğimiz için bu tıp işletmeleri desteklemek ve korumak için çalışmalar yürütüyoruz. KOBİ’ler, başka işletmelerin tersine, çoklukla daha fazla devlet takviyesine gereksinim duyuyorlar. KOBİ’leri gerçek manada gelişen bir toplumun ayrılmaz bir modülü olarak kabul eden hükûmetler, daha büyük bir ekonomik ilerleme kaydedecekler. Bu küçük işletmelerin kendilerini daima artan siber güvenlik tehditlerine karşı müdafaalarına yardımcı olmak, önümüzdeki aylarda ve yıllarda kamu dalı toparlanma stratejistleri için bir öncelik olmalı.
“İşletmeler, müşteri sadakatini kaybetme dehşetiyle siber güvenlik bilgilerini paylaşmayı reddediyor”
Proaktif ve reaktif dijital dayanıklılık stratejilerinin birbirine yakınlaştırılması kuruluşlar, işletmeler ve sanayiler için artık bir mecburilik ve siber güvenlik savunması artık tek başına kâfi değil. Kuruluşların, dijital dönüşüm planlama ve faaliyetlerinin her alanına dayanıklılığı entegre etmesi gerekiyor.
Araştırmalar, dijital ekosistem genelinde bilgi paylaşımına ve iş birliğine müsaade veren net ve tesirli düzenlemelere muhtaçlık olduğunu gösteriyor. WEF tarafından bu yılın başlarında yayımlanan Global Siber Güvenlik Görünümü raporuna nazaran iştirakçilerinin yüzde 90’ından fazlası, haricî bilgi paylaşım kümelerinden ve/veya ortaklardan eylemsel içgörüler aldığını bildiriyor. İş birliğinin ehemmiyeti ve kıymeti son derece açık lakin birçok işletme, müşteri sadakatini kaybetme yahut zaafa yol açacağı endişesiyle siber güvenlik bilgilerini paylaşmayı reddediyor. Bu da demek oluyor ki ilerleme; paylaşım, inanç ve ortak sorumluluk kültürünü içinde barındıran iş birlikçi bir yaklaşımı teşvik eden bir zihniyet değişimi gerektirecek.
Kamu Dalından Özel Kesime Güçlendirme
Kamu kesimi altyapılarının, bir siber saldırıyı belirlemeye, tespit etmeye, karşılık vermeye, bu taarruzdan muhafazaya ve kurtarmaya, tam kapasite işlerliğe süratli bir şekilde geri dönmeye yardımcı olmak üzere işletmelerin dayanıklılıklarını güçlendirmesi artık her zamankinden daha kıymetli. İşletmelerin, güçlü siber savunma uygulamaları mevcut olsa bile yaşanacak siber felaketlerden ve bunların bilgi, mahremiyet ve itimat üzerindeki olumsuz tesirlerinden kaçınmaları imkânsız. Bu nedenle temel gaye, hizmetlerde yaşanacak değerli kesintileri/aksamaları öngörebilen ve süratli kurtarma sağlayan bir siber dayanıklılık stratejisi geliştirmek olmalı. Gerçek sınav, kuruluşların “her zamanki işlere” ne kadar süratli ve problemsiz bir şekilde dönebilecekleri olmalı. Bu çeşit bir dayanıklılığın temel bileşenlerinden biri de iş gücü için kapsamlı siber güvenlik eğitimleri oluşturmak ve uygulamak. Bu, çalışanları sadece güvenlik risklerini ve tuzakları belirlemeye hazırlamakla kalmaz, birebir vakitte farkındalığı artırır ve tüm kuruluş genelinde ekip çalışması ve iş birliği gereksinimini güçlendirir.
Yüksek teknoloji tahlilleri, dijital dönüşümü yönlendiren güçlerden olup bizlere heyecan verici bir dijital gelecek sunuyor. Fakat ileri teknolojiler, siber hatalıların kritik altyapıları devre dışı bırakmasına ve toplumsal seviyede büyük bir karışıklık oluşmasına neden olan sayısız fırsatlar sunarak yeni siber güvenlik zorluklarını da beraberinde getiriyor. Bu hakikaten hareketle siber güvenlik, kamu kesimi ve iş dünyası başkanları için ön planda yer almalı. Hükûmetler ve sanayi arasında ahenk içinde çalışan kapsamlı bir siber güvenlik stratejisi, dünyanın her yerindeki kuruluşlar, ulusal ekonomiler ve vatandaşlar için pandemi sonrası toparlanmanın değerli bir bileşeni olarak karşımızda duruyor.
Siber güvenlik, akınlara karşı bir sigorta poliçesinden çok daha fazlası. Siber dayanıklılık aktif bir şekilde uygulandığı takdirde hem uzun vadeli ekonomik refahı hem de inovasyonu hızlandırmaya yardımcı olabilir ve günümüz dünyası için hayati olan dijital savunmayı sağlayabilir.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
