Böbrek Taşı Hakkında Doğru Sanılan 7 Yanlış

Yeterince su içmemek, çok tuzlu yemek, uzun mühlet yüksek proteinli diyetler yapmak ve hareketsizlik üzere birçok etkenle böbrek taşının görülme sıklığı son yıllarda giderek artıyor. Günümüzde daha çok 20-50 yaşları arasında tespit edilen ve erkeklerde bayanlara nazaran daha sık görülen böbrek taşının tekrarlayabilen bir hastalık olduğunu belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “Böbrek taşı görülen hastaların yüzde 50’sinde 10 yıl içinde tekrar taş oluşabiliyor. Böbrek içinde oluşan taşlar genelde sinsice ilerleyip tesadüfen tespit edilirken, böbrekten idrar yollarına hakikat hareketlenen taşlar ise şiddetli yan ağrısı, bulantı, kusma, idrar imal şikayetleri, idrarda kanama, ateş üzere gürültülü bir tabloyla karşımıza çıkabilir. Taş düşürmeye ait ağrı, insanın duyabileceği en şiddetli ağrılardan biri olarak kabul edilir. Teşhisin bir an evvel netleştirilip ağrının acil olarak giderilmesi birinci yapılması gerekendir.” diyor. Böbrek taşının tedavisinde; düşürülebilecek boyutlar için medikal tedavi, kırılması uygun taşlarda uygulanabilen beden dışı taş kırma usulleri ve her ikisi için de uygun olmayan taşlarda endoskopik metotlarla taşa cerrahi olarak müdahale uygulandığını belirten Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner, yaygın görülen bu hastalığa dair halk arasında gerçek bilinen yanlışların da teşhis ve tedaviyi geciktirdiğini söylüyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner, böbrek taşında toplumda hakikat sanılan 7 yanlışı anlattı, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundu.

“Taşı düşürdüm, kurtuldum!” YANLIŞ!

DOĞRUSU: Çoklukla şiddetli ağrılar geçince hasta taşını düşürmüş olabileceğini, hastalığın artık tekrarlamayacağını düşünüyor. Halbuki hastanın taş düşürme tedavisi sürecinde ve bu müddetin bitiminde kesinlikle doktor denetiminde olması gerekiyor. Çünkü taşın düştüğü tam tespit edilmeden tedavi sürecinin tamamlanmış sayılmayacağını belirten Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “Taş düşürdüğü tespit edilen hastaya, düşürebileceği bir taşı mevcutsa, medikal düşürme tedavisi ve ek teklifler yapılabilir.” diyor.

“Böbrek taşları için en ülkü tedavi su içmektir!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Böbrek taşları için sıvı alımının artırılması, bunun da çoğunlukla su ile karşılanması elbet çok kıymetli. Lakin böbrek taşı tedavisi için yalnızca su içmek kâfi değil. Günde en az iki yahut üç litre su içmekte yarar var. Fazla sıvı alımının da olumsuz tesirleri olabileceği hatırda tutulmalıdır.

“Taş düşürmede kaynak suları ve bitkisel tedavi çok faydalı!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Taş için medikal tedavinin kesinlikle bir ürolog tarafından önerilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner şöyle konuşuyor: “Herkesin taşı kendine özeldir. Taş düşüren öbür tanıdıklardan yahut etraftan alınan bilgi şahısta yanlış sonuçlar doğurabilir. Kişinin idrar yollarının anatomik yapısı, taşın yeri ve büyüklüğü, böbrek işlevlerine olan tesiri, beraberinde diğer hastalık varlığı yahut ilaç kullanımı üzere pek çok özellik dikkate alınarak tedavi planı yapılmalıdır. Taşın yok olmasını sağlayacak yahut düşmesini kolaylaştıracak mucizevi bir su yahut bitki şu ana kadar bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Üstelik bitkisel içerikli ve tedavi ispat seviyesi çok düşük usuller çok önemli tehlikelere yol açabilir.”

“Her yan ağrısı böbrek taşından kaynaklanır!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “İdrar yollarında tespit edilen taşlarda yan ağrısı kıymetli bir bulgu olmakla birlikte bu her vakit geçerli değildir. Bu nedenle, ağrı yapabilecek başka hastalıkları ve komşu batın içi organlara ilişkin hastalıkları ayırıcı teşhis da gerekebilir.” diyor.

“Taşın kaynağı kalsiyumdur. Diyette bunu kısıtlamak gerekir!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: En sık görülen taş tiplerinde ana bileşen kalsiyum olsa da, sorun kalsiyum alımını kısıtlayarak tedavi edilemiyor. Günlük kalsiyum alımının bilinçsiz bir şekilde düşürülmemesi gerekiyor. Kalsiyum kısıtlaması lakin yapılacak kıymetlendirme ile tespit edilebilir.

“Taş tedavisinde ameliyat en son çaredir!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Enis Rauf Coşkuner “Tedavinizin nasıl planlanacağına bir ürolog karar vermelidir. Tedavideki sıralamayı yahut birinci tedavinin ne olacağını onun kararına bırakmak daha yanlışsız olur. Şayet alternatifiniz varsa doktorunuz size seçenek sunacaktır. Lakin birtakım şartlarda cerrahi tekniğin birinci seçenek olması gerekebilir.” diyor.

“Ameliyat oldum, bir daha problemim olmaz!”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Taş hastalığı insan hayatında uzun bir periyodu kapsadığından taş düşürmüş yahut ameliyat yapılmış hasta periyodik denetimde tutuluyor. Böylelikle yeni taş oluşum riski için hasta takipte olarak erken tespit edilen yeni taşlar daha kolay ve şuurlu bir şekilde tedavi ediliyor. Ayrıyeten taşın tahlili yapılıp, hastanın taş oluşumu için kan ve idrarından yapılan tetkiklerle taş oluşma ihtimalini azaltacak önlemler alınabilir.