İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın düzenlediği “Mekânda, Meslekte, Hayatta Umut” temalı yaz kampında söyleşiye katıldı. Genç mühendislerle sohbet eden Başkan Tunç Soyer, “Bütün bu öykü lakin severseniz başlıyor. Kentinizi, kültürünü, insanlarını, seviyorsanız o vakit esasen hakikat sorular sormaya, hakikat yanıtlar bulmaya başlıyorsunuz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın düzenlediği “Mekânda, Meslekte, Hayatta Umut” temalı yaz kampında söyleşiye katıldı. TMMOB Harita ve Kadastro Odası Genel Lideri Ali İpek ile Başkan Tunç Soyer, genç mühendislerle sohbet ederek, “Ne olursunuz aranızdaki farklılıkları bir tarafa bırakın, sizi birbirinizden ayıran farklardan çok daha güçlü bağlayan bağ olduğunu hatırlayın. Bunu sizlerden rica ediyorum. Zira siz ayrıştıkça dayak yiyeceksiniz” dedi.
“Asli vazifem kenti korumak ve refahını artırmak”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer belediye lideri olarak öncelikli gayesinin kenti korumak ve kentteki refahı büyütmek olduğunu söyleyerek, “Hele 8 bin 500 yıllık bir kentten bahsediyorsak… Misyonum kentin tabiatını, tarihini, kültürünü, derelerini, denizlerini, toprağını korumaktır. Bundan daha asli ve büyük bir vazife yok bence. Bunu korumak için ne yapmak gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyorum. İkincisi kentin ürettiği refahın büyütülmesi ve bunun adil olarak paylaşılması. İkinci gayem de bu. Kentin üst mahallelerine aşağıda ne varsa onu taşımaya çalışıyoruz. İzmir amfi tiyatro üzeredir. Körfezi sahne olan ve çeperlerinde herkesin seyrettiği. Lakin kimileri sahneyi, körfezi görmezler. Bizim aşağıda olan refahı, ömür kalitesini üste taşımamız lazım. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Bütün bu kıssa lakin severseniz başlıyor. Şayet kente bir aidiyet taşımıyorsanız, kentinizi sevmiyorsanız geçmiş olsun. Sahiden seviyorsanız kentinizi, kültürünü, insanlarını, seviyorsanız o vakit esasen yanlışsız sorular sormaya, hakikat karşılıklar bulmaya başlıyorsunuz” dedi.
“Mutlaka siyasete girin”
Gençleri parti, dernek, vakıf üzere kurumlarda siyaset yapmaya davet eden Başkan Soyer, “Dayanışma içinde siyaset yapmak mecburiyetindesiniz. Siyaseti partide, vakıfta, dernekte yapmayı tercih edebilirsiniz, hiç ehemmiyeti yok. Değerli olan en çok doğruyu bulduğunuz bir yapının içinde var olmak ve o çabayı omuz omuza birlikte yürütmek. Şayet siyasetten uzak durursanız birebir tabiattaki üzere hayat boşluk tanımıyor. Sizin bıraktığınız boşluğa öbür birileri yerleşiyor. Siz şikayet ettiğiniz şeylerin şikayet ettikleriniz tarafından değiştirilmesini bekleyen naif insanlara dönüşüyorsunuz. Kesinlikle siyasete girmeniz lazım. Umudunuzu büyütecek olan şey o dayanışma içinde birlikte hareket etmek, emek vermek, çaba etmekten geçiyor. Siyasetten kastım, bugünün siyasal ikliminde ve şartlarında geleceğin siyasetini şekillendirmeye çalışmak. Siyasetten kastettiğim bu” dedi.
“Çare üretmeye çalışacağız”
Başkan Soyer öğrenciler arasında yaşanan yurt problemine dair konuşarak, “Çok büyük bir sorun. Türkiye’de birçok alanda olduğu üzere eğitimde de siyasetsizlik ya da büsbütün popülist siyasetler sonucunda geldiğimiz bir nokta. Açtığımız üniversitelerde okuyacak çocuklarımızın nerede yaşayacağını, bitirdikten sonra nerede çalışacağını düşünmeden, hesaplamadan üniversite açmayı maharet sayarak izlenen bir eğitim siyasetiydi. Geldiğimiz nokta bir çöküş. Ne o çocuklar çıktıktan sonra iş bulabiliyor, ne de okurken bir öğrenci özgürlüğüyle, keyfiyle eğitim yapabiliyorlar. Bu eğitim siyasetinin çöktüğünü, çürüdüğünü görebiliyoruz. Mahallî idare olarak bu durumdan görev çıkarmaya çalışıyoruz. Üzerimize görev olmamasına karşın. Tüm büyükşehir belediye lideri arkadaşlarımız birebirini yapmaya çalışıyor. Biz bu durumları görerek deva üretmeye çalışıyoruz. 835 yataklı bir yurt inşaatı. Bu yıl bitmeden temelini atmış olacağız. Amacımız 2023’te bitirmek. Bu şu andaki probleme tahlil değil. 800 yatak da tahlil değil. 145 bin öğrenci var İzmir’de. Bu nitekim devlet siyasetini gerektiriyor. Biz kendi tahlillerimizi üretiyoruz lakin bunların hepsi palyatif. Ne yazık ki bu sene de o denli olacak. Deva üretmeye çalışacağız fakat büyük ölçüde de üretemeyeceğiz” dedi.
“Mutlaka yeterli bir şeyler gelecek”
Gelecekte sistemin değişeceğinden umutlu olduğunu söyleyen Başkan Soyer, “Bu coğrafyanın, kültürü, insanları, bu kadar bastırılmış sıkıştırılmış susturulmuş zulümle sürdürülen bir hayata sığmıyor. Bu kesinlikle değişecek. Ben kendimden mesulüm. Ben İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak öbür bir hayatın, tarımın, kentin mümkün olduğunu göstermek için uğraşıyorum. Yapmaya çalıştığım şeyin, vatandaş nezdinde bir karşılığı olduğunu görüyorum. Benim umudumu büyüten şey bu karşılık. Bu vücut bu kıyafeti üzerinden söküp atacak. Bundan hiç tereddütüm yok. Ben toplumun sağduyusuna ve basiretine hayatım boyunca daima inandım, güvendim” dedi.
