Tezmaksan, eski usul kiralamayı yeni dünya teknolojisiyle buluşturuyor

Türk sanayicisinin yurt dışındaki rekabet ve ihracat başarısı için teknolojisini en az maliyetle yenilemesi büyük ehemmiyet arz ediyor. Tezmaksan tarafından endüstriye kazandırılan “Teknoloji Kiralama” modelini tercih eden işletmeler; “paylaşım ekonomisi”, “bakım ve tamiratın denetim altında olması”, “etkin kaynak kullanımı”, “tekrar kullanılabilirlik” ve “geri dönüştürülebilirlik” mevzularında yenisi yakalıyor. Üretime odaklanıp ekonomik manada kıymet yaratmak isteyenlere Tezmaksan tarafından sunulan model, işletmelerin yüzde 10’a varan bakım maliyetlerini sıfıra indiriyor. Yaklaşık 22 milyon dolarlık kiralık makine parkuruna sahip Tezmaksan, Teknoloji Kiralama modelinde her yıl yüzde 50’nin üzerinde büyüme ile hareket ederek endüstricinin tahlil ortağı oluyor.

Türkiye talaşlı imalat endüstrisine teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı tahliller üreten Tezmaksan, işletmelerin imalatta yaşayabileceği daralmaların önüne Teknoloji Kiralama modeli ile geçiyor. Sermaye muhtaçlığı duymadan arz ve talebin yerleşik kalıplarını kırarak ekonomiyi döngüsel hale getiren model, birebir vakitte her kesime özel büyüme fırsatları ve sürdürülebilir sonuçlar sunuyor. 300’ün üzerindeki makine parkuru ile hizmet veren model; paylaşım ekonomisi, bakım ve tamiratın denetim altında olması, etkin kaynak kullanımı, tekrar kullanılabilirlik ve geri dönüştürülebilirlik mevzularında kullanıcısını rekabette öne geçiriyor. Modelin yüzde 10’a varan bakım maliyetlerini sıfıra indirmesi de işletmelerin yatırıma yük vermesini mümkün kılıyor.

Sürdürülebilir bir iktisat için Teknoloji Kiralama

İmalat endüstrisinin gereksinimlerine tahlil üretmek için 40 yılı aşkın müddettir inovatif yatırımlar gerçekleştirdiklerini söz eden Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, “Teknoloji Kiralama modelimiz sayesinde müşterimiz, eserin kendisi yahut bakımı için değil, sırf sonuçlar için ödeme yaparak, gereksinim duyulduğu sürece eseri tam olarak kullanıyor. Buna karşılık biz de uzun ömürlü, güç ve gereç açısından verimli kaliteli bir eser tedarik etmekten ve bakımlarını üstlenmekten sorumluyuz. Modelimiz, tüm hayat döngüsü boyunca eserin mülkiyetini ve sorumluluğunu taşıyoruz. Bunun yanı sıra sürdürülebilir bir iktisat için imalatçı firmalara alternatifler yaratıyoruz. İşletmenin muhtaçlığı olan ekipman ve materyallerin ömrünü uzatarak sürdürülebilirlik prensiplerine hizmet ediyoruz. Modelle birlikte kiralanan makinelerin suram ve bakımını uzman gruplarımız yapıyor ve üretim kayıpları asgarî düzeyde kalıyor. Bunun sonucunda yüzde 8-10 arasında hissesi bulunan makine bakım maliyetlerini sıfıra indiriyoruz. Bugün endüstrimize 300’ün üzerinde kiralık makineyle hizmet veriyoruz. İşletmelerin yalnızca üretime odaklanmalarını sağlayan bu sistemle birlikte yaklaşık 22 milyon dolarlık makine parkuruna ulaştık. Sanayicimiz kiralamanın yararlarına inandı ve sonraki yatırım tercihlerinde kiralamayı ön plana çıkardı. Bu doğrultuda önümüzdeki devirde pazar büyüklüğümüzü artırarak stratejimizi devam ettireceğiz”dedi.

Teknoloji Kiralama ile operasyonel süreç ve mali tablo daha verimli

Teknoloji Kiralama’nın çevresel olarak fayda sağlamanın yanı sıra ekonomik manada da paha yarattığını belirten Aydoğdu, modelin sağladığı avantajları şöyle açıkladı: ”Türkiye’nin takım tezgahları parkurunun yaş ortalaması 18-20 yıl olup, rakiplerine nazaran epey yaşlı. Endüstride 5. ihtilalin konuşulduğu milletlerarası arenada yurt dışından getirilen 2. el tezgahlar, tezgah parkuru yaş ortalamasını ve hasebiyle rekabet gücünü azaltmaya devam ediyor. Biz bu noktada Teknoloji Kiralama ile operasyonel sürece olumlum katkı sağlıyoruz. Teknolojiyi kullanan müşterilerimizin verimlilikleri, üretim adetleri bariz bir biçimde arttığı üzere kalite ile ilgili meseleleri da minimize ediyorlar. Mevcut kapasiteyle birebir vakitte çok daha fazla iş yaratabiliyorlar. Kendi işleri olmayan bakım, servis üzere mevzuları bize devrettikleri için kişi başı verimliliklerinde önemli manada artış sağlıyorlar. Modelimizin mali tabloya olan tesirini de göz gerisi edemeyiz. Firmalar, satın aldıkları bir makineyi bilançosuna girdikten sonra 10 yıl mühletle amortisman ayırarak vergiden düşebiliyor. Yüksek enflasyonun yaşandığı bugünlerde ise birkaç yıl içinde ilgili amortisman masrafının mali tablolara ve vergi maliyetine katkısı sonlu oluyor. Sabit değer kira sarfiyatları de amortisman masrafına kıyasla ödenecek vergi fiyatını düşürmede daha tesirli ve manalı oluyor. Bunun için Teknoloji Kiralama modelimiz, şirketlerin karlılığına olumlu kıymet katıyor.”

Tüm masrafların “kiraya dahil” olduğu Teknoloji Kiralama’da peşinat gerekmiyor

Özellikle proje bazında iş yaparken ikinci el makine ve sigorta riski taşımak istemeyen ve işletme sermayesi muhtaçlığı bulunan endüstrici için Teknoloji Kiralama’nın aranan model olduğunu kaydeden Aydoğdu, “Teknoloji Kiralama’da peşinat gerekmiyor, kira faturaları sarfiyat olarak kullanılabiliyor, maliyetler planlanabiliyor, sigorta ve ikinci el riski firma dışına çıkıyor. Böylece bilançolarını faal bir şekilde yönetmek isteyen işletmelere de katkı sağlıyoruz. Zira satın alınan rastgele bir yüksek teknolojinin kendini amorti etme mühleti uzun bir süreç alabiliyor. Bu riski almak istemeyen işletmeler için de Teknoloji Kiralama modeli büyük bir fırsat oluyor. Düşük bakım maliyeti, imalat teknoloji dayanağı, performans ölçümü ve teknoloji yenileme esnekliği sunan modelimiz sayesinde, gereksinime ve standartlara uygun makina temini, periyodik bakımları, operatör eğitimi üzere imkanlar bulunuyor. Makine kurulumuyla kira başlarken, heyetim ve nakliye sarfiyatları, periyodik bakımla, makine kırılma sigortası, servis masraflarını ‘kiraya dahil’ olarak sunuyoruz. Tamirat hizmetlerimiz ve aboneliğe dayalı teknoloji kiralama modelimiz yeni iş modelleri oluşturarak yeni pazarlara girmemiz ve eserlerimizin ömrünü uzatmamız için değerli fırsatlar sunuyor” açıklamasında bulundu.