Pandemi sonrası toparlanma maksatlarının ve yatırımların kritik dijital dönüşümlere gerçek istikamet aldığı bu periyotta, daha uygun ve daha adil …
Pandemi sonrası toparlanma maksatlarının ve yatırımların kritik dijital dönüşümlere gerçek istikamet aldığı bu periyotta, daha uygun ve daha adil bir dünya vizyonunu gerçeğe dönüştürmek için global iş birliği, kararlılık ve kolektif inovasyondan yararlanmak gerekiyor. Uzmanlarsa, bugün alınan kararların sonuçlarının gelecek jenerasyonları etkileyeceğini ve daha güçlü toplumlar ve ekonomiler inşa etmeyi doğuştan dijital olan jenerasyonlara borçlu olduğumuzu söylüyor.
Teknolojiyi dijital geleceğimiz için kapsayıcı ve birleştirici bir köprü olarak nitelendiren Dell Technologies Türkiye Genel Müdürü Işıl Hasdemir, “Pandemi sonrası toparlanma sürecinde yaşanan birçok zorluk var. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Global Riskler 2022 raporu, 2024 yılına kadar global iktisattaki büyümenin, pandemi yaşanmasaydı kaydedeceği büyümeden yüzde 2,3 daha az olacağını ortaya koyuyor. Olağan bu, mevcut global, jeopolitik belirsizliklerin, savaşın ve tedirginliğin tesiri hesaba katılmadan yapılan bir kıymetlendirme. Fakat gerçek bir şekilde uygulandığında, teknoloji ve dijital odaklı kuruluşlar bu etkiyi azaltmaya yardımcı olabilir, dünya çapında istihdam ve ekonomik fırsatlar yaratabilir. Global ekonomileri yine inşa etmeye ve toplumun karşı karşıya olduğu en acil sıkıntılardan kimilerini ele almaya çalışırken teknoloji, dijital geleceğimiz için kapsayıcı ve birleştirici bir köprü rolünde. Bu köprü, iklim kriziyle boğuşan bir dünyanın değişen muhtaçlıklarını karşılamaya adapte olmamız açısından da bilhassa değerli olacak” diyor.
Küresel zorluklara teknoloji dayanaklı çözümler
Günümüzde teknolojinin sırf sektörel değil global sıkıntılar için de hayati kıymet taşıdığına değinen Hasdemir, gelişen teknolojilerin sunabileceği yararları ise şöyle özetliyor: “Ne yazık ki 2050 yılına kadar yaklaşık 1,2 milyar insanın iklim değişikliği nedeniyle bulundukları yerden ayrılmak zorunda kalabileceği, hem dünyanın refahı hem de insanların geçim kaynakları için hayati kıymete sahip ekosistemlerin önemli tedbirler alınmazsa kötüleşmeye devam edeceği kestirim ediliyor. Eza sahiden büyük lakin pandemiden çıkardığımız derslerde olduğu üzere, global bir sıkıntıya nitekim yatırım yapıp kendimizi bu alana adadığımızda teknolojinin, tahlillere giden yolu hızlandırabileceğini biliyoruz. Teknoloji sanayisi, bu zorluklarla baş etme ve gerçek bir tesir yaratma konusunda gereken kapasiteye sahip. Gelişen teknolojiler kritik yenilikleri olgunlaştırıp güçlendirirken, en çok muhtaçlığımız olduğu anda içimizdeki umudu beslememize yardımcı olabilirler. Yapay Zekâ, sağlık hizmetlerinin dönüştürülmesine yardımcı olabilir ve Uç bilgi süreç, çevresel izleme ve iklim modellemesi, ulaşım ve sürdürülebilir kaynak idaresi için IoT’nin tam kapasitesini açığa çıkarabilir. Ayrıyeten birçok ülkede 5G ilişkisinin yaygınlaşmasıyla, bilhassa çoklu bulut altyapısı aracılığıyla sağlam bir siber dayanıklılık ve bilgi depolama temeli üzerine inşa edildiğinde fırsatlar sahiden sonsuz.”
Merkezde sürdürülebilirlik ve dijital eşitlik var
Işıl Hasdemir, Dell Technologies olarak toparlanma süreci ismine önemli bir misyon üstlendiklerine de dikkat çekiyor. Hasdemir, “Dell Technologies, toparlanma sürecimizin merkezinde teknolojinin yer almasını sağlamak için iş birliklerine odaklanıyor. Yaptığımız işin merkezinde, sürdürülebilirliği ve dijital eşitliği yarının altyapısının temelleri üzerine inşa etmek yer alıyor. Bunun en yeni örneklerinden biri, Intel ile iş birliği içinde geliştirilen; bileşenleri, anında erişilebilir, ikame edilebilir ve yine kullanılabilir hâle getirmenin yenilikçi tasarım fikirlerini araştıran, kaynak kullanımını azaltan ve iktisatta daha fazla döngüsel gereç tutan kavramsal eserimiz “Concept Luna”. Üretilip satılması için değil, neyin mümkün olabileceğinin test edilmesi için geliştirilen Concept Luna’daki tüm tasarım fikirlerinin gerçekleşmesi durumunda, toplam eser karbon ayak izinde iddiası yüzde 50 oranında bir azalma görmeyi bekliyoruz. Fakat, teknolojik ilerlemeler her ne kadar bizi bu yolda destekleme gücüne sahip olsa da bu gayenin, insan maharet ve kabiliyetleriyle desteklenmesi gerektiği aşikar” diyor.
İnsanı gelişme, dijital ilerleme için kritik bir eşik
Dijital olarak dönüşen ekonomilere ayak uydurmada şimdi eksiklerin olduğunu da hatırlatan Hasdemir, kilit noktanın insani gelişme olduğunu vurguluyor: “Teknolojik tahliller bir yana, yakın tarihli global bir anket, dünya çapındaki BT başkanlarının yüzde 76’sının, departmanlarında kritik yetenek eksikliği olduğunu ve bu eksikliğin 2019’a nazaran sırf yüzde 3 oranında giderildiğini belirttiğini ortaya koydu. Bu maalesef, hükûmetlerin öngördüğü üzere geleceğin dijital olarak dönüşen ekonomilerine ayak uydurmak için yetersiz ve yavaş kalan bir düzgünleşme suratına işaret ediyor. Bu yenilikçi tahliller insani gelişmeye dayanıyor. Bu yetenek eksikliğinin giderilmesini sağlamak kesim olarak bizim sorumluluğumuz, lakin bunu tek başımıza başaramayız. Dönüşümsel teknolojilerin tam kapasitesini açığa çıkarmak ve bu yararları herkesle gerçek bir şekilde paylaşmak için, özel ve kamu kesiminin, dijital hünerlerin artırılmasını hızlandırmak üzere birlikte çalışması ve uzun vadede teknoloji altyapısı kritik kıymet taşıyor. Münasebetiyle bu da, yarının ekonomilerine ve geleceğe hazır olmamızı sağlamak için sağlam siber tahlillerle desteklenen 5G, AI ve uç bilgi sürecin benimsenmesi yoluyla teknolojinin gücünü en üst seviyeye çıkarmak manasına geliyor. İnsanların potansiyelini artırmak ve ekonomik ilerleme için daima gelişen teknoloji tahlillerimizi maksimize etmek için, yeteneklerimizin misal bir şekilde ve süratte gelişmesini sağlamalıyız zira insani gelişme, dijital ilerlememizde bütünü oluşturan kritik modüllerden biri.”
Herkes için dijital öncelikli bir iktisadın formülü: Sürdürülebilirlik, Marifetler ve Kapsayıcılık
Son olarak, ortak bir vizyon oluşturma gerekliliğinin altını çizen Hasdemir, kelamlarını şöyle noktalıyor: “Yeni bir büyüme periyoduna yönelik amaçlarla, toparlanmada uygulama ve pratik kademesine geçtiğimiz bu süreçte, kararlılık, paydaşlık ve geleceğimiz için inanç ve iş birliğine dayalı, herkes için geçerli, ortak bir vizyon oluşturmak çok değerli. Sırf iş birliği içinde çalışarak toparlanmayı gerçeğe dönüştürebilir, herkes için dijital öncelikli bir ekonomiyi fakat sürdürülebilirlik, marifetler ve kapsayıcılıkla destekleyerek sağlayabiliriz. Global olarak bir dönüm noktasında olduğumuzu söylemek mümkün. Dijital tahlillerin, insan kaynakları ve döngüsel iktisatla desteklendiği noktada, daha âlâ bir gelecek için ilerleyebilir ve muvaffakiyet elde edebiliriz.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
